Parlayan, ışık veren.
Altın taç.
Baştacı, en çok sevilen.
Altın taç.
Soyluluk, iktidar, güç veya hükümdarlık sembolü olarak başa giyilen, değerli taşlarla süslü başlık.
Değerli, nitelikli yapıt.
Taç takılması, baş tacı edilmesi manasındadır.
Tacı olan.
Taç takınmış olan, saygı duyulan ünlü, tanınmış kimse.
Kraliçe
Mutluluk
Tat aldığım, güzelim .
Yabanmersini, kışın yapraklarını dökmeyen meyveli ağaç.
Güvercin.
Güvercin gibi uçarcasına hareketli olan güzel.
Temiz
Beğenip alkışlama. 2. Güzelleştirme, süsleme, bezeme
Hasret bırakılma, özletme.
Tövbe eden, pişmanlık duyan
Günahtan, haramdan kaçınan, dinine bağlı kimse.
1. Dal gibi ince ve ay kadar güzel. 2. Büyük göl, deniz.
Güzellik
Şans,talih
isteyen, istekli, talepte bulunan.
Şans
1. Sonradan gelen, bir şeyin arkası sıra giden. 2. Kur’an okuyan.
Seçkin, üstün.
1. Doğanın uyanışı, baharın müjdesi 2. Mitolojide doğanın ve hayvanların koruyucusu olan tanrıça
Arka arkaya doğan kız çocuğundan sonra erkek çocuk olması dileğiyle
Van gölü efsanesinde adı geçen kız.
Dolunay,
Gül gibi güzel olan.
Şafak vakti
Secde eden
Göklerin Hakimi
Şafakta doğan
Gül tanesi
Tan vakti yurdundan uzak düşmüş kimse
Tek olan, Benim Tanem, birtanem
Sabah aydınlığı ve kaynak
Şafakta açan gül
Tangül
Sabah aydınlığı alacakaranlık
Güz mevsiminde tan vakti.
Şafak vakti gibi parlak, güçlü kadın.
Tan vakti ışığı.
Aydınlığa ait, sabahla ilgili
Şafak vakti gelen sel
Sesi güzel olan kimse.
Onurlu kimse
Şafağın aydınlattığı su gibi parlak ve temiz olan.
Şafak vakti esen rüzgar
Tan vakti esen rüzgar
Şafağın başladığı yer
Güneş doğmadan önceki alaca karanlıkta ışıyan yıldız, sabah yıldızı
Sarı altın rengindeki tan.
Ağaç kökü çıkarmaya yarayan bir araç
Kabuğu bahar olarak kullanılan bir bitki.
Tarımla uğraşan kadın.
Tasarlama, bir şeyi sözle veya yazıyla anlatma, göz önünde canlandırma.
Şeker tadında olan. 2. İnsanı çeken, göze kulağa hoş gelen.
Şelale, çağlayan.
Güneşli havada yağan yağmur.
Sülüngillerden, erkeğinin tüyleri uzun, kuyruğu parlak, güzel renkli,
Dadı.
Küçük bir kuş türü.
Güzel,hoş olan
Dinç, yıpranmamış, yorulmamış. 2. Yeni, son, zamanı geçmemiş. 3. Genç kadın.
Yeni kopartılmış gül.
Kutsal ve uğurlu sayma.
Gülümseme.
Biricik, tek.
Eşsiz güzellikte olan.
Ek, eklenmiş.
Eşsiz bir ışık saçan.
Bir tanesin, eşin benzerin yok
Öğrenci, talebe.
Renk verme, renklendirme, boyama.
Bir yanı tutma, o tarafa eğilim gösterme.
Değer, kıymet. 2. Kıymet bilme.
Dileme, dilek.
Nazarlık, nazar boncuğu.
Bir tek hurma.
Benzetme. 2. Bir şeyin tıpkısını yapma. 3. örnek söz. 4. Tiyatro oyunu. 5. Biri yada bir topluluk adına davranış,
Ay gibi parlak tenli
Cesur
Güzel tenli olan.
Nazlı, teni güzel olan.
Yüce
Mevlevi dervişlerinin sema ayını sırasında giydikleri kendine özgü geniş etekleri olan giysi.
Yeyip içmeyi, keyfini rahatını düşünen.
İndirilen, azar azar indirme (Kur’an’ın)
Eğitim, Görgü
Nesteren gülü.
1. Kraliçe. 2. Güzel kız. 3. Bir tür ok.
Dişi şahin.
Allaha teslim olan.
Cennet Suyu, Cennet Irmaklarından Biri, Hoş İçimli Su
Yapılan bir iyiliğe karşı duyulan kıvanç ve gönül borcunu anlatma.
Onurlandırma, şereflendirme. 2. Gelmesiyle bir yeri onurlandırma.
Kasım ayı, yılın 11. ayı.
Uydurma, uygun duruma getirme. 2. Uzlaştırma, barıştırma. 3. Tanrı’nın yardımına kavuşma.
Töre, adet, gelenek.
Bir araya getirmek
Hz. Musa’ya bildirilen Tanrı buyruklarını kapsayan, İbranilerin din kitabı.
Çabuk giden ay
Çabuk ve erken.
Güzelliğiyle çabuk serpilen.
Sıcakkanlı, hemen davranan
İçi içine sığmayan.
Aceleciliğiyle tanınan.
Gül tomurcuğu.
Doğaüstü güç
Taçlar
Taç, taçlar
Derviş,ozan
Gök kuşağı. 2. Koni biçiminde tepe.
1. Çok dikkat ve özenle davranan veya böyle davranılmasını isteyen memnun edilmesi güç kimse. 2. Temizliğe aşırı düşkün olan kimse.3. Huysuz, öfkeli kimse.
Dere kıyılarındaki sık çalılık, tokay, dolunay
Gözü gönlü tok
Ayın on dördü gibi parlak ve güzel olan kadın.
İskit kraliçesi, kahraman kadın
Bitkinin çiçek ya da yaprak verecek duruma gelmiş filizi, tomurcuk
Çiçek verecek olan gonca
Dolunay, ayın ondördü.
Kahverengi, veya soluk sarı renkte değerli süs taşı
1. Yer kabuğunun canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü. 2. Ülke, memleket. 3. İşlenmiş arazi.
Cennet bahçesine düşen yağmur damlası
Güzellik, iyilik, cennette bulunduğuna inanılan büyük ağaç
Cennette var olduğuna inanılan ağaç
Cennette var olduğuna inanılan ağaç
Cennetteki Tuğba ağacı’nın dallarına verilen ad.
Baş tacı
Armağan, hediye. 2.Yeni çıkma, hoşa giden güzel şey.
Çok uzun, uzun boylu.
1. Tül kadar ince. 2. Hayalden de güzel.
Boyca, boyunca uzun.
Doğuş, doğma (Güneş için) anlamında.
Doğma, doğuş ile ilgili.
Güneşin doğuşu
Sessiz, sakin.
Sessiz, sakin
Sevinç kaynağı olan kız.
Az bulunur, nadir, değerli.
Kız çocuk doğumuna son vermek için konulan bir ad.
Turnagillerden, Avrupa ve Kuzey Afrika'da toplu olarak yaşayan, göçebe, iri bir kuş
Cennette esen ılık rüzgâr
Bir desteden daha / parmak uçlarıyla alınabilen / Tutmaktan tutam
1. Papağan. 2. Konuşmayı seven, konuşkan.
Kuvvetli istek
Gönül vermiş, bağlanmış, çok sevmiş, tutulmuş
Çok seven ve Ay gibi güzel olan
Göze çekilen sürme
ince ruhlu
İnce yürekli, nazenin.
İlk defa çocuk sahibi olan kadın.
Ayın çevresinde oluşan daire
Ayın “Tülin” hali.
1. Kimi kez ayın çevresinde oluşan dairesel hale. 2. Ayna.
Dolunay
Gece.
Gece ve ay
Akşam üzerleri söylenen bir selamla sözü.
Kraliçe,
Türk gibi güzel.
Türkiye Cumhuriyeti’nin yer aldığı ülke.
Aydın olan Türk.
Bir halk müziği türü
İçinde nikotin olan, sigara yapılan bir bitki.
Tüzeye uygun, tüze ile ilgili
Adaletiyle ışık saçan
Yiğit,yumuşak huylu