A
B
C
Ç
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
Ş
T
U
Ü
V
Y
Z

Macide

 Şan ve şeref sahibi

Madelet

 Adalet, doğruluk.

Mağfiret

 Tanrı’nın kullarının günahlarını bağışlaması. 2. şefkat, acıma ve yargılama.

Mahbube

 Sevgili

Mahçiçek

 Ayçiçeği

Mahfer

 Ay ışığı.

Mahınev

 Yeni ay, ayça, hilal.

Mahibe

 Bereketli ve heybetli.

Mahidevran

 Mah Ay ya da güzel yüz, devran ise devir veya zaman manasına geliyor. Bu durumda mahi devran, kelime anlamı olarak zamanın güzeli, devrinin güzeli’, ‘zamanın ayı manalarına geliyor.

Mahinur

 Ay yüzlü nurlu güzel.

MAHİRE

Yetenekli

Mahiye

 Aylık, maaş.

Mahizar

 Ayın çok olduğu gece.

Mahizer

 Altın renginde ay.

Mahmude

 1-Övülmüş, Methedilmiş; Övgüye Değer, Övülmeye Değer. 2-Allah’a çok şükreden, çok hamt eden.

Mahmure

 Sarhoşluğun verdiği sersemlik. 2. Süzgün ve dalgın bakışlı göz.

Mahnur

 Işıklı ay

Mahpare

 Ay parçası, çok güzel kadın. – bk. Mehpare

MAHPERİ

Ay gibi güzel olan

Mahpeyker

 Güzel yüzlü, nurlu. Kösem Sultan’ın adıdır.

Mahrem

 Gizli, saklı. 2. İçli dışlı, sırdaş.

Mahru

 Yüzü ay gibi güzel olan.

Mahrume

 Yoksun kalmış. 2. Payı kısmeti olmayan, şanssız.

Mahrur

 Alevlenmiş, ateşli.

Mahsure

 Kuşatılmış, sarılmış.

Mahşer

 Kıyamet günü ölülerin dirilip toplanacakları yer ve zaman.

Mahten

 Ay gibi beyaz, ışıklı, parlak teni olan.

Mahter

 Yeni ay, ayça, hilal.

Mahur

 Klasik Türk müziğinde bir makam.

Mahzure

 Çekinme, sakınma. 2. Korku. 3. Savaş.

MAİDE

Üzerinde yemek bulunan sofra

Makber

 Mezarlık.

Makbule

 Alınan, kabul olunan, beğenilen

Maksude

 İstenilen şey, murat.

Maksure

 Kısaltılmış. 2. Elinde olmadan, zoraki. 3. Alıkonulmuş. 4. Camilerde büyükler için ayrılan yüksekçe yer.

Makule

 Tür, çeşit. 2. Soy.

Malike

 Sahip olan, elinde bulunduran.

Mamure

 Bayındırlık . 2. Kent, kasaba.

Mana

 Anlam. 2. Düş. 3. İçyüz, 4. Akla yatkın neden.

Mani

1. Bir şeyin yapılmasını önleyen şey, engel. 2. Genellikle birinci, ikinci ve dördüncü dizeleri uyaklı olan, daha çok hecenin yedili ölçüsüyle söylenen halk şiiri.

MANOLYA

Bir Şeyin Çıkardığı Işık,Güzel Kokulu Ve Çiçek Açan Süs Bitkisi Olarak Yetiştirilen Ağaç.

Mansure

 Tanrı yardımıyle zafer kazanmış. 2. Yardım görmüş.

MARAL

Dişi geyik

Marifet

 Ustalık, hüner. 2. Uygun olmayan, hoşa gitmeyen.

Mariye

 Mısır’da Şen’un adında birinin kızı olup hicretin 7. yılında kızkardeşi Şirin ile birlikte, Mukavkıs tarafından Hz. Muhammed’e (s.a.s) hediye edilen kıbti bir cariye. Hz. Peygamberin hanımlarından küçük yaşta ölen oğlu İbrahim’in annesi

Martı

 Beyaz ve parlak yeşil renkte deniz kuşu.

Marufe

 Bilinen tanınan. 2. Ün kazanmış, ünlü. 3. Dinsel bakımdan iyi bulunmuş, beğenilmiş kimse.

Marziye

 Razı olma, hoşnut olma, memnuniyet manasındadır. Nefs-i Marziye olarak tasavvufi nefis mertebelerinin birinin de adıdır.

Masal

 Öykü, hikaye.

Masume

 Günahsız, suçsuz.

Maşuka

 Sevgi, sevilen yavuklu.

Mavera

 Bir şeyin ötesinde bulunan, görülen alemin ötesi anlamındadır.

Mavi

 Gökyüzünün rengidir.

MAVİSU

Deniz

Maviş

 Ak tenli ve mavi gözlü

Maya

 Asıl, öz, yaradılış.

MAYIS

Bir bahar ayı

Mayra

 Güzellik.

Mazlume

 Zulüm görmüş, haksızlığa uğramış, ezilmiş, yıkılmış. 2. Uysal boynu bükük, nazlı.

MEBRUKE

Tebrik edilesi kadın

Mebrure

 Hayırlı, beğenilmiş

Mebuse

 Gönderilmiş, yollanmış. 2. Milletvekili. 3. Öldükten sonra diriltilmiş olan.

Mecide

 Şan ve şeref sahibi. 2. Büyüklük, ululuk.

Mecra

 Suyun aktığı yatak, suyoludur. Bir işin gidiş yoludur. Bedendeki ahlatın alıştığı yol.

Medar

 Dayanak, yardımcı.

Medeniyet

 Uygarlık.

MEDİHA

Övülen kadın

Medine

 Arabistan’da bir şehirdir. Hz. Peygamberin kabrinin bulunduğu şehirdir.

Mefbaret

 Övünülecek şey, övünmeye neden olacak şey.

Mefharet

 Övünç, övünme, kıvanç.

Mefkure

 Ulaşılmak istenilen en yüce amaç, ülkü, ideal

Mefküre

 Ülkü, ideal.

Meftune

 Gönül vermiş, tutkulu, tutkun.

Mehcure

 Uzaklık. ayrılık, 2.-Bir kenara bırakılma.

Mehin

 Dişi at. kısrak.

MEHİR

Ay parçası

Mehlika

 Ay yüzlü güzel.

MEHPARE

Ay parçası gibi güzel

Mehru

 Ay yüzlü güzel.

Mehrup

 Yoksul, fakir.

MEHTAP

Ay ışığı, dolunay

Mehtiye

 Doğru yolu bulan, hidayete eren. – bk. Mehdiye

MEHVEŞ

Ay yüzlü kadın

Mela

 Doluluk, topluluk, ova gibi anlamları vardır.

Melahat

 Yüz güzelliği, cemal

Melaik

 Melekler.

MELDA

Körpe,yıpranmamış

MELEK

Tanrı katında bulunan ruhani varlıklar

Melekcan

 Çok iyi dost. 2. Karakteri iyi olan.

Melekgül

 Çok iyi kalpli.

Meleknaz

 Nazlı güzel.

Meleknur

 1. Allah’ın nur­dan yarattığı varlıklar. Allah’ın emirlerine tam itaat eden varlıklar. 2. Ha­lim, selim güzel huylu kimse.

MELİHA

Sevimli

MELİKE

Kadın hükümdar,

Meliken

 Güzel.

Melikenur

 Hayatı aydınlık kadın kraliçe

Meliknaz

 Nazlı, güzel, terbiyeli.

Melin

 Suda açan bir çiçek

Melina

 Kökeni yunanca olup bal anlamına gelmektedir.

Melinay

 Cennete düşen ilk yağmur damlası.

Melinda

 Bir anlamı bal olarak rastlıyoruz. Diğer anlamı da benim güzel kızım demektir.

MELİS

Bal arısı

MELİSA

Baklagillerden, yaprakları limonu andıran kokulu bir bitki

Melissa

 Bir tür kokulu, otçul bitki, oğul otu.

Melissa / Melisa

 1.Bir tür kokulu, otçul bitki, oğul otu. Baklagillerden, yaprakları lio

Meliz

 Tatlı, güzel, bal.

Mellisa

 Baklagillerden, yaprakları limonu andıran kokulu bir bitki.

Melodi

 Ezgi, müzik parçası

MELTEM

Yazın karadan denize doğru esen rüzgar

Memduha

 Övülmüş, yüceltilmiş. 2. Övgüye değer.

Memnune

 Sevilmiş, sevinçli.

Mena

 Sansikritçe bir isimdir. Bilgili demektir.

Menal

 Yetiştirme, nâil olma, kavuşma. Osmanlıcadır.. Ele geçirilen, sahip olunan şeye denir.

MENEKŞE

Mor renkli, güzel kokulu çiçekler açan, çok yıllık otsu bir bitki.

Menesa

 Hz. Yusuf’un kızı.

Meneviş

 Renk dalgalanmaları.

Menevşe

 Kokulu çiçekler açan bir bitki.

Mengü

Ölümsüz, sonsuz, ebedîleştirilmiş.

Mensure

 Saçılmış, serpilmiş.

Menşure

 Yayınlanmış, dağıtılmış.

Menzure

 Adanmış, adak olarak belirtilmiş.

MERAL

Ceylan

Meram

 Arzu, istek, niyet demektir.

MERCAN

kayalık yerlerde koloni meydana getirerek yaşayan, iskeleti kalkerli kırmızı renkli deniz hayvanı

Mergül

 Çok nadide bulunan renkte bir gül çeşidi

MERİÇ

Kuş iskeleti,Ege Denizi'ne dökülen ırmak

MERİH

Güneş sistemini oluşturan dokuz gezegenden biri.

Mersa

 Liman.

MERVE

 Mekke’de yedi kez gidip gelinen kutsal dağın adı.

MERYEM

İsa Peygamber'in annesinin adı,dindar kadın

Merza

 Meleklerin kraliçesi demektir.

MERZE

"Meleklerin Kraliçesi

Merziye

 Beğenilen, güzel olan.

Merzuka

 Rızkı verilmiş, mutlu

Mesadet

 Mutluluk, sevinç.

Meserret

 Sevinç, şenlik

Mesrure

 Sevinmiş, sevinçli. 2. İsteğine kavuşmuş, mutlu olmuş.

Mesture

 Örtülü. 2. Gizli saklı. 3. Namuslu, açık gezmeyen kadın.

Mesube

 Hayırlı ve yararlı bir işe karşı Tanrı’nın armağanı.

Mesudane

 Mutlu olanlar gibi, mutlulukla.

Mesude

 Bahtiyar, mutlu.

Meşakkat

 Güçlük, sıkıntı, zorluk. 2. Eziyetli, zahmetli iş. .

Meşale

 Ucunda, alev çıkararak yanıcı bir madde bulunan, aydınlatmaya yarayan değnek.

Meşine

 Ela, ela gözlü

Meşk

 Yazı örneği. 2. Yazı ve müzikte alıştırma, uygulama

Meşkure

 Beğenilmiş, övgüye değer, teşekkür edilecek değerde.

Metanet

 Dayanıklı, sağlam olma.

Metik

 Küçük çiçeklerin goncası.

Meva

 Sığınılacak yer, yurt, mesken. Cennette bir mekan adıdır.

Mevcude

 Mevcut olarak, kendisiyle birlikte.

Mevhibe

 Tanrı vergisi, bağış.

Meviza

 Osmanlıcadır; öğüt, nasihat demektir.

Mevlide

 Doğma, dünyaya gelme. 2. Doğum yeri. 3. Doğum zamanı, tarihi.

Mevlüde

 Yeni doğmuş çocuk.

Mevsim

 Yılın dört bölümünden biri.

Mevzune

 Biçimli, düzgün. 2. Düzenli, vezinli, ölçülü.

Meygün

 Şarap renginde, şaraba benzer.

Meyil

 Bir yana eğilmiş olma, eğilim. 2. Sevgi duyma, sevip tutulma.

Meyra

 Parıldayan Işık

Meyyal

 Meyleden, aşırı istekli

Meyyit/Meyyite

 Çok zayıf.

Meziyet

 Bir kişiyi benzerlerinden üstün gösteren nitelik. Beceri

MISRA

Şiirin bir satırı

Mia

 Parlayan, parıldayan, parlak.

Mihman

 Konuk, misafir.

Mihra

 Bir kuyruklu yıldız adı.

Mihrace

 Hindistan’da prenseslere verilen unvan.

Mihranur

 Sevgi güneşi, ışık.

Mihrap

 Umut bağlanan yer.

Mihri

 Güneşle ilgili

MİHRİBAN

Güler yüzlü,cömert

MİHRİCAN

Sonbahar

MİHRİGÜL

Güler yüzlü, dost,

Mihrimah

 Güneş ile ay.

Mihrimah/ Mihrümah

 Güneş ve ay.

MİHRİNAZ

Çok nazlı

Mihrinisa

 Güler yüzlü, faziletli kadın.

MİHRİNUR

Işık saçan

Mihrişah

 Şahların güneşi demektir.

Mihrişan

 Şanlı, şöhretli, güleryüzlü dost.

Mihrişen

 Şen, şakrak, güleryüzlü.

Mihriye

 Güneşle ilgili.

Mila

 Rusça kökenlidir; canım benim, bitanem anlamındadır.

Mileb

 Diren, direngen.

Milena

 Sevilen kız, sevgili.

MİMOZA

Bir süs bitkisi

MİNA

Şarap şisesi,gökyüzü

MİNE

Dişlerin üzerindeki ince ve parlak tabaka

Minel

 Cennetteki inci tanesi.

Minen

 Minnet etmek demektir.

Minnet

 Yapılan bir iyiliğe karşı kendini borçlu sayma, gönül borcu; 2. Bir iyiliğe karşı teşekkür etme, memnuniyet duyma.

Mintaha

 Cennet kapısıdır.

Mira

 Eski Likya kentlerinden birinin adı. Bir kuyruklu yıldız adıdır. Ayrıca İspanyolca’da da “bak” anlamındadır.

Miranda

 Hayran edilmesi gereken

Mirari

 İnci

MİRAY

Ayın ilk günleri

Miraz

 Amaç, hedef

MİRCAN

Dost olan değerli kimse

Mirden

 Cennet yüzü.

Mirgün

 Günlerin şahı padişağı.

Mirhan

 Candan, canın içi.

Misal

 örnek olarak alınabilen, gösterilen şey, örnek. 2. Benzer, eş gibi.

Mislina

 Eshab’ül-Kehf’in(Yedi uyurlar) isimlerinden bir tanesi.

Mişvar

 Huy, alışkanlık, tarz.

Miyase

 Değerli taşlarla süslü taç.

Miyaser

 Yarası değerli taşlarla süslü taç

Mizur

 Munzur nehri.

Mona

1. Arapça

Moral

 Mor ile al, hem mor hem al renkte; moral, motivasyon gibi anlamları vardır.

Moran

 Sis.

Morgül

 Mor renkte gül

Moripek

 Mor renkte ipek

Muaccel

 Acele olunmuş, acelecilik. 2. Peşin, vadesi olmayan.

Muadelet

 Değer bakımından eşit olma, eşitlik, denklem.

Mualla

 Makam ve rütbece yüksek olan

Muazzez

 Sevilen, aranan

Mucibe

 kap eden, gereken.

Mucide

 Bilinen şeylerin yardımıyla hiç bilinmeyen bir şey bulma. 2. Yeni düşünce ve anlamlar bulabilen.

Mucize

 İnsanı şaşkınlık içinde bırakan olağanüstü olay.

Muhabbet

 Sevgi. 2. Dostça konuşma, yarenlik, sohbet etme.

Muhibban

 Sevenler muhabbeti olanlar. 2. Dostlar, ahbaplar. 3. Bir tarikate sevgi duyanlar, bağlı olanlar.

Muhibbe

 Kadın dost.

Muhlise

 İçten, samimi, dost canlısı

Muhsine

 İyilik yapan, hoşgörülü.

Muhterem

 Saygın, saygıdeğer

Muhteşem

 Görkemli, gösterişli, büyük ve göz alıcı.

Mukadder

 Tanrı hükmü, kader, alın yazısı

Mukaddes

 Kutsal olan, mübarek olan

Mukbile

 İkbal sahibi. 2. Mutlu, kutlu.

Mukime

 Bir yerde yerleşmiş, orada oturan.

Munise

 Canayakın, sempatik

Muradiye

 Muradına eren

Musiye

 Vasiyet eden kadın.

Muslihe

 Islah eden, düzelten, iyileştirmeye çalışan. 2. Barıştıran, arayı düzelten.

Muştu

 Müjde, sevindirici haber.

Muteber

 Hatırı sayılır, güvenilir, saygın.

Mutlu

Mutluluğa ermiş olan, mesut.

Mübeccel

 Yücelmiş, saygı gösterilmiş yüce, ulu.

Mübeddil

 Değiştiren.

Müberra

 Aklanmış, temize çıkarılmış

Mübeşşer

 Müjdelenmiş.

Mübeyyen

 Beyan edilen, bildirilen, açıkça söylenen.

Mübine

 İyiyi, kötüyü ayıran. 2. Apaçık, besbelli.

Mübtesim

 Gülümseyen, tebessüm eden.

Mücber

 Zorunlu, zorlanan.

Mücella

 Parlak, cilalanmış

Mücevher

 Değerli süs eşyası.

Müçteba

 Seçilmiş, seçkin.

Müdebber

 Tedbir, önlem alınmış. 2. Her şey düşünülmüş. 3. Azat olması için sahibinin ölümü koşul olarak kabul edilmiş köle.

Müdrike

 Anlayan, kavrayan, idrak eden. 2. Yaklaşan, ulaşan.

Müeccel

 Tecil edilmiş, sonraki bir zamana bırakılmış, ertelenmiş.

Müedda

 Eda edilmiş, ödenmiş. 2. Anlam, kavram.

Müesser

 Eser bırakan, eser sahibi

Müeyyet

 Sağlamlaştırılmış, güçlendirilmiş. 2. Yardım gören.

Müfide

 Anlatıcı, yararlı

MÜGE

İnci çiçeği

Mühibe

 Korku ve saygı uyandıran.

Mühire

 Aydınlatan.

Mühri

 Güneşli.

MÜJDE

Mutlu eden haber

Müjdecan

 İyilik haberleri getiren

Müjdenaz

 Nazlılığıyla kendini sevdiren.

Müjdenur

 İnsanın içini ferahlatan haber.

Müje

 Kirpik.

MÜJGAN

Kirpik

Mükafat

 ÖdüL. 2. Değerlendirici, sevindirici davranış.

Mükedder

 Üzgün, acılı, üzüntülü, kederli.

Mükerrem

Saygıdeğer, sayılan, aziz.

Mükesser

 Kırık, kırılmış.

Mükrem

 İkram olunmuş, değer verilerek ağırlanmış,

Mükrime

 İkramı bol olan

Müldüz

 Duru, berrak su.

Müleyyen

 Yumuşatılmış, mülayimleştirilmiş.

Mülhime

 İlham eden, içe doğduran.

Mülkiye

 Devlet yönetimindeki sivil görevliler sınıfı

Mülzime

 Susturan. 2. Gerekli gören.

Mümine

 Tanınmış iman etmiş, İslam dinine inanmış, Müslüman kadın

Münciye

 Kurtaran, kurtancı.

Münevver

 Nurlanmış, ışıklandırılmış, aydın, saygıdeğer

Münibe

 Allah’a teslim olan. Güzel yağan yağmur

Münife

 Yüksek, ulu, büyük. 2. Ululuk

Münime

 Nimet veren, yedirip içiren. 2. İyiliksever, velinimet.

Münire

 Işık veren, aydınlatan

Münşire

 Anlatımı iyi olan sekreter. 2. İyi hatip.

Münteha

 Son nokta, son sınır, nihayet, akıbet

Mürebbi

 Çocuk eğiticisi kadın.

Müren

 Büyük akarsu ırmak ve bir tür balık adıdır.

Müride

 Bir tarikat şeyhine bağlanarak ondan tasavvufun yollarını öğrenen, onun doğrultusunda ilerleyen kimse.

MÜRŞİDE

Doğru yolu gösteren,rehber

MÜRÜVVET

Mertlik,cömertlik

Mürvet

 Mertlik, yiğitlik

Mürvet/Mürüvvet

 Yiğitlik, Kişilik, mertlik

Müsalemet

 Barış içinde yaşama, iyi geçinme.

MÜSECCEL

Kayda geçmiş olan,sicile kayıtlı olan

Müsemma

 Adı olan, adlanmış. 2. Parası, sayısı tutarı belli. 3. Belli bir zaman süresi.

Müslime

 Müslüman

Müstakbel

 İleri bir tarihte beklenen, gelecek. 2. İstikbal, gelecek (zaman).

MÜSTESNA

Benzerlerinden üstün olan

Müşerref

 Onurlandırılmış, şerefli kılınmış

Müteber

 Geçerli, sağlam.

Müveddet

 Sevgi, muhabbet, dostluk.

MÜYESSER

Kolaylıkla yapılan

MÜZEHHER

Çiçek açması

MÜZEYYEN

Süslenmiş,