Şan ve şeref sahibi
Adalet, doğruluk.
Tanrı’nın kullarının günahlarını bağışlaması. 2. şefkat, acıma ve yargılama.
Sevgili
Ayçiçeği
Ay ışığı.
Yeni ay, ayça, hilal.
Bereketli ve heybetli.
Mah Ay ya da güzel yüz, devran ise devir veya zaman manasına geliyor. Bu durumda mahi devran, kelime anlamı olarak zamanın güzeli, devrinin güzeli’, ‘zamanın ayı manalarına geliyor.
Ay yüzlü nurlu güzel.
Yetenekli
Aylık, maaş.
Ayın çok olduğu gece.
Altın renginde ay.
1-Övülmüş, Methedilmiş; Övgüye Değer, Övülmeye Değer. 2-Allah’a çok şükreden, çok hamt eden.
Sarhoşluğun verdiği sersemlik. 2. Süzgün ve dalgın bakışlı göz.
Işıklı ay
Ay parçası, çok güzel kadın. – bk. Mehpare
Ay gibi güzel olan
Güzel yüzlü, nurlu. Kösem Sultan’ın adıdır.
Gizli, saklı. 2. İçli dışlı, sırdaş.
Yüzü ay gibi güzel olan.
Yoksun kalmış. 2. Payı kısmeti olmayan, şanssız.
Alevlenmiş, ateşli.
Kuşatılmış, sarılmış.
Kıyamet günü ölülerin dirilip toplanacakları yer ve zaman.
Ay gibi beyaz, ışıklı, parlak teni olan.
Yeni ay, ayça, hilal.
Klasik Türk müziğinde bir makam.
Çekinme, sakınma. 2. Korku. 3. Savaş.
Üzerinde yemek bulunan sofra
Mezarlık.
Alınan, kabul olunan, beğenilen
İstenilen şey, murat.
Kısaltılmış. 2. Elinde olmadan, zoraki. 3. Alıkonulmuş. 4. Camilerde büyükler için ayrılan yüksekçe yer.
Tür, çeşit. 2. Soy.
Sahip olan, elinde bulunduran.
Bayındırlık . 2. Kent, kasaba.
Anlam. 2. Düş. 3. İçyüz, 4. Akla yatkın neden.
1. Bir şeyin yapılmasını önleyen şey, engel. 2. Genellikle birinci, ikinci ve dördüncü dizeleri uyaklı olan, daha çok hecenin yedili ölçüsüyle söylenen halk şiiri.
Bir Şeyin Çıkardığı Işık,Güzel Kokulu Ve Çiçek Açan Süs Bitkisi Olarak Yetiştirilen Ağaç.
Tanrı yardımıyle zafer kazanmış. 2. Yardım görmüş.
Dişi geyik
Ustalık, hüner. 2. Uygun olmayan, hoşa gitmeyen.
Mısır’da Şen’un adında birinin kızı olup hicretin 7. yılında kızkardeşi Şirin ile birlikte, Mukavkıs tarafından Hz. Muhammed’e (s.a.s) hediye edilen kıbti bir cariye. Hz. Peygamberin hanımlarından küçük yaşta ölen oğlu İbrahim’in annesi
Beyaz ve parlak yeşil renkte deniz kuşu.
Bilinen tanınan. 2. Ün kazanmış, ünlü. 3. Dinsel bakımdan iyi bulunmuş, beğenilmiş kimse.
Razı olma, hoşnut olma, memnuniyet manasındadır. Nefs-i Marziye olarak tasavvufi nefis mertebelerinin birinin de adıdır.
Öykü, hikaye.
Günahsız, suçsuz.
Sevgi, sevilen yavuklu.
Bir şeyin ötesinde bulunan, görülen alemin ötesi anlamındadır.
Gökyüzünün rengidir.
Deniz
Ak tenli ve mavi gözlü
Asıl, öz, yaradılış.
Bir bahar ayı
Güzellik.
Zulüm görmüş, haksızlığa uğramış, ezilmiş, yıkılmış. 2. Uysal boynu bükük, nazlı.
Tebrik edilesi kadın
Hayırlı, beğenilmiş
Gönderilmiş, yollanmış. 2. Milletvekili. 3. Öldükten sonra diriltilmiş olan.
Şan ve şeref sahibi. 2. Büyüklük, ululuk.
Suyun aktığı yatak, suyoludur. Bir işin gidiş yoludur. Bedendeki ahlatın alıştığı yol.
Dayanak, yardımcı.
Uygarlık.
Övülen kadın
Arabistan’da bir şehirdir. Hz. Peygamberin kabrinin bulunduğu şehirdir.
Övünülecek şey, övünmeye neden olacak şey.
Övünç, övünme, kıvanç.
Ulaşılmak istenilen en yüce amaç, ülkü, ideal
Ülkü, ideal.
Gönül vermiş, tutkulu, tutkun.
Uzaklık. ayrılık, 2.-Bir kenara bırakılma.
Dişi at. kısrak.
Ay parçası
Ay yüzlü güzel.
Ay parçası gibi güzel
Ay yüzlü güzel.
Yoksul, fakir.
Ay ışığı, dolunay
Doğru yolu bulan, hidayete eren. – bk. Mehdiye
Ay yüzlü kadın
Doluluk, topluluk, ova gibi anlamları vardır.
Yüz güzelliği, cemal
Melekler.
Körpe,yıpranmamış
Tanrı katında bulunan ruhani varlıklar
Çok iyi dost. 2. Karakteri iyi olan.
Çok iyi kalpli.
Nazlı güzel.
1. Allah’ın nurdan yarattığı varlıklar. Allah’ın emirlerine tam itaat eden varlıklar. 2. Halim, selim güzel huylu kimse.
Sevimli
Kadın hükümdar,
Güzel.
Hayatı aydınlık kadın kraliçe
Nazlı, güzel, terbiyeli.
Suda açan bir çiçek
Kökeni yunanca olup bal anlamına gelmektedir.
Cennete düşen ilk yağmur damlası.
Bir anlamı bal olarak rastlıyoruz. Diğer anlamı da benim güzel kızım demektir.
Bal arısı
Baklagillerden, yaprakları limonu andıran kokulu bir bitki
Bir tür kokulu, otçul bitki, oğul otu.
1.Bir tür kokulu, otçul bitki, oğul otu. Baklagillerden, yaprakları lio
Tatlı, güzel, bal.
Baklagillerden, yaprakları limonu andıran kokulu bir bitki.
Ezgi, müzik parçası
Yazın karadan denize doğru esen rüzgar
Övülmüş, yüceltilmiş. 2. Övgüye değer.
Sevilmiş, sevinçli.
Sansikritçe bir isimdir. Bilgili demektir.
Yetiştirme, nâil olma, kavuşma. Osmanlıcadır.. Ele geçirilen, sahip olunan şeye denir.
Mor renkli, güzel kokulu çiçekler açan, çok yıllık otsu bir bitki.
Hz. Yusuf’un kızı.
Renk dalgalanmaları.
Kokulu çiçekler açan bir bitki.
Ölümsüz, sonsuz, ebedîleştirilmiş.
Saçılmış, serpilmiş.
Yayınlanmış, dağıtılmış.
Adanmış, adak olarak belirtilmiş.
Ceylan
Arzu, istek, niyet demektir.
kayalık yerlerde koloni meydana getirerek yaşayan, iskeleti kalkerli kırmızı renkli deniz hayvanı
Çok nadide bulunan renkte bir gül çeşidi
Kuş iskeleti,Ege Denizi'ne dökülen ırmak
Güneş sistemini oluşturan dokuz gezegenden biri.
Liman.
Mekke’de yedi kez gidip gelinen kutsal dağın adı.
İsa Peygamber'in annesinin adı,dindar kadın
Meleklerin kraliçesi demektir.
"Meleklerin Kraliçesi
Beğenilen, güzel olan.
Rızkı verilmiş, mutlu
Mutluluk, sevinç.
Sevinç, şenlik
Sevinmiş, sevinçli. 2. İsteğine kavuşmuş, mutlu olmuş.
Örtülü. 2. Gizli saklı. 3. Namuslu, açık gezmeyen kadın.
Hayırlı ve yararlı bir işe karşı Tanrı’nın armağanı.
Mutlu olanlar gibi, mutlulukla.
Bahtiyar, mutlu.
Güçlük, sıkıntı, zorluk. 2. Eziyetli, zahmetli iş. .
Ucunda, alev çıkararak yanıcı bir madde bulunan, aydınlatmaya yarayan değnek.
Ela, ela gözlü
Yazı örneği. 2. Yazı ve müzikte alıştırma, uygulama
Beğenilmiş, övgüye değer, teşekkür edilecek değerde.
Dayanıklı, sağlam olma.
Küçük çiçeklerin goncası.
Sığınılacak yer, yurt, mesken. Cennette bir mekan adıdır.
Mevcut olarak, kendisiyle birlikte.
Tanrı vergisi, bağış.
Osmanlıcadır; öğüt, nasihat demektir.
Doğma, dünyaya gelme. 2. Doğum yeri. 3. Doğum zamanı, tarihi.
Yeni doğmuş çocuk.
Yılın dört bölümünden biri.
Biçimli, düzgün. 2. Düzenli, vezinli, ölçülü.
Şarap renginde, şaraba benzer.
Bir yana eğilmiş olma, eğilim. 2. Sevgi duyma, sevip tutulma.
Parıldayan Işık
Meyleden, aşırı istekli
Çok zayıf.
Bir kişiyi benzerlerinden üstün gösteren nitelik. Beceri
Şiirin bir satırı
Parlayan, parıldayan, parlak.
Konuk, misafir.
Bir kuyruklu yıldız adı.
Hindistan’da prenseslere verilen unvan.
Sevgi güneşi, ışık.
Umut bağlanan yer.
Güneşle ilgili
Güler yüzlü,cömert
Sonbahar
Güler yüzlü, dost,
Güneş ile ay.
Güneş ve ay.
Çok nazlı
Güler yüzlü, faziletli kadın.
Işık saçan
Şahların güneşi demektir.
Şanlı, şöhretli, güleryüzlü dost.
Şen, şakrak, güleryüzlü.
Güneşle ilgili.
Rusça kökenlidir; canım benim, bitanem anlamındadır.
Diren, direngen.
Sevilen kız, sevgili.
Bir süs bitkisi
Şarap şisesi,gökyüzü
Dişlerin üzerindeki ince ve parlak tabaka
Cennetteki inci tanesi.
Minnet etmek demektir.
Yapılan bir iyiliğe karşı kendini borçlu sayma, gönül borcu; 2. Bir iyiliğe karşı teşekkür etme, memnuniyet duyma.
Cennet kapısıdır.
Eski Likya kentlerinden birinin adı. Bir kuyruklu yıldız adıdır. Ayrıca İspanyolca’da da “bak” anlamındadır.
Hayran edilmesi gereken
İnci
Ayın ilk günleri
Amaç, hedef
Dost olan değerli kimse
Cennet yüzü.
Günlerin şahı padişağı.
Candan, canın içi.
örnek olarak alınabilen, gösterilen şey, örnek. 2. Benzer, eş gibi.
Eshab’ül-Kehf’in(Yedi uyurlar) isimlerinden bir tanesi.
Huy, alışkanlık, tarz.
Değerli taşlarla süslü taç.
Yarası değerli taşlarla süslü taç
Munzur nehri.
1. Arapça
Mor ile al, hem mor hem al renkte; moral, motivasyon gibi anlamları vardır.
Sis.
Mor renkte gül
Mor renkte ipek
Acele olunmuş, acelecilik. 2. Peşin, vadesi olmayan.
Değer bakımından eşit olma, eşitlik, denklem.
Makam ve rütbece yüksek olan
Sevilen, aranan
kap eden, gereken.
Bilinen şeylerin yardımıyla hiç bilinmeyen bir şey bulma. 2. Yeni düşünce ve anlamlar bulabilen.
İnsanı şaşkınlık içinde bırakan olağanüstü olay.
Sevgi. 2. Dostça konuşma, yarenlik, sohbet etme.
Sevenler muhabbeti olanlar. 2. Dostlar, ahbaplar. 3. Bir tarikate sevgi duyanlar, bağlı olanlar.
Kadın dost.
İçten, samimi, dost canlısı
İyilik yapan, hoşgörülü.
Saygın, saygıdeğer
Görkemli, gösterişli, büyük ve göz alıcı.
Tanrı hükmü, kader, alın yazısı
Kutsal olan, mübarek olan
İkbal sahibi. 2. Mutlu, kutlu.
Bir yerde yerleşmiş, orada oturan.
Canayakın, sempatik
Muradına eren
Vasiyet eden kadın.
Islah eden, düzelten, iyileştirmeye çalışan. 2. Barıştıran, arayı düzelten.
Müjde, sevindirici haber.
Hatırı sayılır, güvenilir, saygın.
Mutluluğa ermiş olan, mesut.
Yücelmiş, saygı gösterilmiş yüce, ulu.
Değiştiren.
Aklanmış, temize çıkarılmış
Müjdelenmiş.
Beyan edilen, bildirilen, açıkça söylenen.
İyiyi, kötüyü ayıran. 2. Apaçık, besbelli.
Gülümseyen, tebessüm eden.
Zorunlu, zorlanan.
Parlak, cilalanmış
Değerli süs eşyası.
Seçilmiş, seçkin.
Tedbir, önlem alınmış. 2. Her şey düşünülmüş. 3. Azat olması için sahibinin ölümü koşul olarak kabul edilmiş köle.
Anlayan, kavrayan, idrak eden. 2. Yaklaşan, ulaşan.
Tecil edilmiş, sonraki bir zamana bırakılmış, ertelenmiş.
Eda edilmiş, ödenmiş. 2. Anlam, kavram.
Eser bırakan, eser sahibi
Sağlamlaştırılmış, güçlendirilmiş. 2. Yardım gören.
Anlatıcı, yararlı
İnci çiçeği
Korku ve saygı uyandıran.
Aydınlatan.
Güneşli.
Mutlu eden haber
İyilik haberleri getiren
Nazlılığıyla kendini sevdiren.
İnsanın içini ferahlatan haber.
Kirpik.
Kirpik
ÖdüL. 2. Değerlendirici, sevindirici davranış.
Üzgün, acılı, üzüntülü, kederli.
Saygıdeğer, sayılan, aziz.
Kırık, kırılmış.
İkram olunmuş, değer verilerek ağırlanmış,
İkramı bol olan
Duru, berrak su.
Yumuşatılmış, mülayimleştirilmiş.
İlham eden, içe doğduran.
Devlet yönetimindeki sivil görevliler sınıfı
Susturan. 2. Gerekli gören.
Tanınmış iman etmiş, İslam dinine inanmış, Müslüman kadın
Kurtaran, kurtancı.
Nurlanmış, ışıklandırılmış, aydın, saygıdeğer
Allah’a teslim olan. Güzel yağan yağmur
Yüksek, ulu, büyük. 2. Ululuk
Nimet veren, yedirip içiren. 2. İyiliksever, velinimet.
Işık veren, aydınlatan
Anlatımı iyi olan sekreter. 2. İyi hatip.
Son nokta, son sınır, nihayet, akıbet
Çocuk eğiticisi kadın.
Büyük akarsu ırmak ve bir tür balık adıdır.
Bir tarikat şeyhine bağlanarak ondan tasavvufun yollarını öğrenen, onun doğrultusunda ilerleyen kimse.
Doğru yolu gösteren,rehber
Mertlik,cömertlik
Mertlik, yiğitlik
Yiğitlik, Kişilik, mertlik
Barış içinde yaşama, iyi geçinme.
Kayda geçmiş olan,sicile kayıtlı olan
Adı olan, adlanmış. 2. Parası, sayısı tutarı belli. 3. Belli bir zaman süresi.
Müslüman
İleri bir tarihte beklenen, gelecek. 2. İstikbal, gelecek (zaman).
Benzerlerinden üstün olan
Onurlandırılmış, şerefli kılınmış
Geçerli, sağlam.
Sevgi, muhabbet, dostluk.
Kolaylıkla yapılan
Çiçek açması
Süslenmiş,