Mutluluk, sevinçli olma
Gündoğusundan esen hafif ve tatlı rüzgar, Türk Müziği'nde bir makam
Tatlı dost
Şirin güzel.
Günün ağarmasıyla başlayan ilk saatler
Güzellik, yüz güzelliği
Güzellik
Sabah ışığı, günü aydınlatan
Sevimli, nazlı.
Işık saçan.
Parlak, ışıklı.
Acı, yoksulluk, haksızlık gibi üzücü durumlar karşısında ses çıkarmadan onların geçmesini bekleme erdemi. 2. olacak veya gelecek bir şeyi telaş göstermeden bekleme.
Güzel şirin, hoş
Sabreden, sabırlı
Yerinde duran, kımıldamayan
Ergin olmamış kız çocuğu.
Sabırlı kadınlar.
Kadınların sabırlısı.
Sabırlı, sabırla ilgili
Secdeye varan, yere yüz süren
Gelinin başına saçılan çiçek, şeker, arpa; para gibi şeyler. 2. Düğün armağanı.
Ses, yankı
İçten bağlılık, sağlam güçlü dostluk, doğruluk.
Başta bulunma, öne geçme, liderlik.
Yüz yapraklı katmerli bir gül çeşidi
Yalın, gösterişsiz, süsü sevmeyen
Kendi halinde içten, iyi ve temiz dost.
Temiz yürekli.
Temizliği, dürüstlüğü ve güzelliğiyle bilinen.
Durum, safım, yalınım
Yakınlık. 2. Niyet, fikir, 3. Asıl konu üzerinde konuşulacak şey, konuya dönmek.
1. Yüz bin. 2. Çok fazla.
Sadık kimse
Mutlulukla ilgili.
Sadık, gerçek dost. 2. Doğru sözlü.
Uğurlu, mutlulukla ilgili
Çarpma, vurma, 2. Sarsıntı. 3. Hiç beklenmedik bir anda başa gelen bela
Göğüsle ilgili, göğüse ait.
Düşman saflarını yarıp bozan.
İçi temiz ve saf olan.
İçi temiz, kötülük nedir bilmeyen.
Gül gibi, katıksız, saf, duru, temiz.
Temiz, içten dost.
Güzel ve temiz insan.
Yassı ve düz olan yüz.
Nazlı, çok naz yapan
Çok aydınlık, temiz kimse.
Mavi renkli, değerli bir taş.
1. İnce, güzel ses. 2. Islık.
Katıksız, katışıksız saf
Saflık, temizlik, dürüstlük.
Sahip çıkma, benimseme. 2. Koruma arka çıkma.
Çöl
El açıklığı cömertlik.
Şarap.
Bir şeyi elde etmiş olan
Sahip olan
Deni, nehir, göl kıyısı
1. Geceleri uyumayan, uykusuz. 2. Büyücü, büyüleyici güzel.
Kır, ova, çöl
Çöl ışığı
Kaya, kütle.
Sahur vakti doğan kız çocuklarına verilen bir ad.
1. Yanlışlık yapmayan, yanlışsız, doğru. 2. Amaca, hedefe uygun. 3.
Mutlu, uğurlu
Yıldırım. 2. Sebep.
Oruçlu, niyetli
Seyreden, hareket eden, yürüyen.
İçki dağıtan kadın.
Kadehlere içki dolduran, dağıtan.
Su veren, su dağıtan.
Durgun, hareket etmeyen, kımıldamayan, kimseyi rahatsız etmeyen
Tavsiye edilen, beğenilen kadın.
Salınan, nazlanan kadın.
Yararlı, iyi, elverişli
Sağlıklı, sağlam, esen. 2. Eksiksiz. 3. Korkusuz, kendinden emin.
Saniyeden daha küçük zaman birimi
Yeni yılın gelişini kutlamak amacıyla Muharrem ayında yazılıp sunulan kaside.
Üzüm gibi, bir sap üzerinde bir arada bulunan
Sultanlık, hükümdarlık.
“Semahat” isminin bir başka söyleniş biçimi.
İşitme yetisi
Cömert, eli açık.
Bir şeyin içi, özü, merkezi, temeli, kökü.
Sekizinci
Meyve veren, meyveli
Duyan, işiten, yüce, ulu, yüksek
Yüksek yer, tepe, üst
Değerli kürkü olan bir hayvan türü
Güneyden esen sıcak rüzgar
Sanlı ol, ünlen
1. Bir duygunun, tasarının, güzelliğin anlatımında kullanılan yöntemlerin tümü veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık. 2. Ustalık, hüner, beceri. 3. Yetenek.
Çamfıstığı ağacı, 2. Sevgilinin boyu posu.
Ay gibi güzel, ayı anımsatacak kadar güzel.
Çok güzel kadın, put
Put gibi güzel ve parlak kadın.
1. Çam fıstığı ağacı veya kozalağı. 2. Sevgilinin boyu posu.
İş, meşgale.
Düşünmeden, kendiliğinden, doğan düşünce, fikir.
Sivil rütbelerden ikincisi. 2. Dakikanın altmışta biri. 3. Fizik ve mekanikte zaman birimi.
Nurlu, ışıklı, güzel olmasıyla tanınan.
Halis, saf, katkısız
Hükümdarların oturduğu büyük yapı
Saf, temiz, kalabalık, topluluk
Giderle yapılan, masrafla ilgili.
Albenili, çekici, büyüleyici, sevimli, güzel
Hatıra, anı.
Sarışın dost.
Sarı renkli çiçek.
Sarışın, gül sarısı renkte.
Sarışın güzel.
Sarışın kız.
Helis biçiminde olan, helozoni.
Koyu yeşil renkte, değişik biçimde yaprakları olan, sap ve dallarından çıkan küçük ek köklerle dik, düz yerlere yapışarak tırmanan, bir bitki türü .
Yaşamı uzun sürmesi için doğumundan önce erenlere adanan çocuk. 2. Satmak işi, satış.
Yükselen, yükselip ortaya çıkan.
Satılan gül.
Kendisini adamış hanım.
Örten, kapatan.
Mütevazi, sadık
Uzun ömürlü olması için doğumundan önce ermişlere adanan çocuk. –
Hücum etme, saldırma.
Koruma, gözetme ile ilgili.
Saygılı, hürmet eden.
Koruma, yardım, sahip çıkma
Bu yoldan, böylelikle.
Yazlık, yazlık ev.
Sayılan, sevilen
Sayılasın ve gül gibi güzel olasın
Sayma, ölçme, tartma vb. işlerin sonunda bulunan birimlerin kaç olduğunu bildiren söz, adet.
Her zaman saygı gör
Ezilmiş, yıpranmış, eskimiş.
Saygınlığıyla ışık saçan.
Cennette akan suyun çıkardığı ses, cıvıldaşan, ötüşen
Öten, cıvıldayan, şakıyan.
Yedi.
Güzellik
Suda yüzme.
güzel, şirin, çekici
Allah yolunda olan kadın, hayırlı kadın, cömert, iyiliksever
Sabır, tahammüL.
Uzun kirpikli göz
Uzun kirpikli göz.
Havada buhar durumundayken gecenin serinliğiyle yerde ya da bitkilerin üzerinde toplanan su damlacıkları, çiğ
Testi. 2. Şarap kabı.
Yağan ilk yağmur
Seçkin, seçilmiş güzel.
Seçilmiş, seçkin.
Beğeni, sevgi, üstünlük gösterilen
Seçil ve Ay gibi güzel ol
Üstün dost
Güzelliğiyle üstünlük sağlayan.
Naz yapmasıyla kendine üstünlük sağlayan.
çevresindekileri ferahlatmakla beğeni kazanan.
Saygınlığıyla beğeni toplayan.
Üstün nitelikli bir soydan gelen.
Temizliği ve saflığıyla herkesin beğenisini kazanan.
Üstünlüğüyle şan şöhret sahibi olan.
Tan vakti gibi güzelliğiyle beğeni kazanan.
Beğenilen, üstün tutulan sevgili
Beğenilmiş, seçilmiş. 2. Şairlerin, yazarların bestecilerin eserlerinden alınmış, seçme parçalardan oluşan eser, güldeste.
Benzerler arasında nitelikleriyle göze çarpan, elit
Ses, yankı
Can dost.
Sevimli sesler çıkartan.
Kıpır kıpır güzel
Nazlı güzel.
Sesiyle ışık saçan.
Çağlayarak akan su
Midye ve istiridye gibi deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan pırıltılı, beyaz, sert bir madde
Uyanık, tetikte, gözü açık olmak
Doğu müziğinin makamlarından
Cömertlik, el açıklığı.
Tan ağartısı
Güzel dost.
Tan vakti açan gül.
Günün ilk ışıkları.
İlk göz ağrısı.
Işık saçan.
Güzel bir soydan gelen.
Tan ağartısı.
Büyücü. 2. Büyüleyici, büyülü gibi.
Çok güzel, büyüleyici kadın.
Duygu, his.
1. Yumuşak. 2. Kolay. 3. Taze, körpe
Gönül rahatlığı, kafa dinçliği, inanç. 2. Rahatlık, dinlenme. 3. Ağırbaşlılık. 4. Güvenç, güvenme.
Taşkın su
1. Esenlik. 2.Her türlü korku, tasa ve tehlikeden uzak, güvenlik içinde
Sellerin çok olduğu ay
Bir kilim motifi adı
Bir suyla yıkanmış temiz, berrak.
Coşkulu, hareketli, taşkın hareketli.
Bir söğüt cinsi
Yürekten dost.
Gül kadar güzel.
Dağlardan akan sel, dağ seli
Selden gelen
Haber, müjde
Ayın müjde ile doğuşu
Türklerin ana vatanında akan önemli iki nehirden biri. (Yenisey ve Selenga)
Selin oluştuğu gün, sel günü
Sel gibi akan parıltı, selin ışılı
Sel gibi akan ışın
Bozulmuş, soyulmuş şey.
Güzel konuşma ve yazma yeteneği.
İlk doğan kız çocuğu
Eksiği, kusuru olmayan doğru kişi
Gür akan su
Ay gibi parlak ve gür akan su
Ufak sel
Akıcı söz
Barış içinde, huzur, erinç
Barış ve sevgi duygusuyla dolu olan
Yüreğindeki ışığı büyük bir coşkuyla saçan.
Amerika'da Amazon, Afrika'da Nijer ırmakları gibi ekvator bölgesinde büyük suların geçtiği havzalarda bulunan geniş ve balta girmemiş ormanlara verilen ad
Önder
Gönül rahatlığı.
İnce uzun ağaç
Selvi + Can isimlerinin birleşiminden oluşur.
Boylu poslu endamlı
Selvi gibi nazlı; nazlı salınan
Gökyüzü, göç
Gökyüzü gibi temiz ve sessiz dost.
Gökyüzü gibi yüksek. 2. Bir gül gibi güzelliğe sahip olan.
Sema yapan. 2. Gökyüzü hükümdarı.
Cömertlik, el açıklığı
Nurlu gökyüzü
Yasemin çiçeği, semizlik
Cömert gönüllü, eli bol
Değerli, pahalı, semizlik
Hz. Adem’in 2. kızının adı. Hurma ağacını ilk diken kız
Değerli, pahalı. 2. Semizlik.
Gökteki yıldızların parlaklığı
Babil'in Asma Bahçeleri'ni kurduran Asur kraliçesi
Meyveli, meyve veren.
Adaş, adları aynı olan.
Cana yakın sıcak kanlı, sevimli. 2. Çok hoş, hoşa giden.
Esmer kadın
Övmek, methetmek, şimşek parıltısı
Metheden, alkışlayan, öven
Allı güzel.
Yar, aşık, seven insan
Ay gibi güzelsin
Sen ara ve bul
Yıl
Kars dolaylarında kadın ve erkeklerin karşılıklı olarak oynadıkları bir halk dansı, Arapça'da put
Put, anıt / Güzel kadın
Hep gül hep gülen ol, sen gülsün, gül gibi güzelsin
“Sen gündüz gibi aydınlık, güneş kadar parlaksın” anlamında kullan
Süs; inciler
Yüksek, yüce.
Güzel ve aydınlık
Varlıklı olmak, zengin olmak, toprak
Işıklı, parlak
Çorak yerlerde, çölde, sıcak ve ışığın etkisiyle, ileride, yakında ya da ufukta su veya yeşillik var gibi görünmesi olayı
Ay gibi güzel
Serbest, hür, başıboş. 2. Rahat, derdi olmayan, huzurlu.
Kalp, yürek.
Naz yapmakta önde giden.
Başını yükselten, yükselen, benzerlerinden üstün durumda olan.
Göz güzelliğinde üstüne olmayan.
Gemi direği
Sesli olarak söylenen veya müzik aracılığıyla çalınan serbest biçimli müzik parçası.
Uzun boylu güzel manasındadır. Seren ve ay kelimelerinden birleşik isim. Seren, Yelkenli gemilerde direkler üzerinde yelken açmak ve işaret kaldırmak için kullanılan yatay olarak bağlanmış, uçları ince gönderdir. Ay, Dünya’nın tek doğal uydusu olan gök cismi Ay, yılın on iki bölümünden her biri Ay, Antik Mısır firavunu
İnce, zarif dost.
Çekinmeyen, korkmayan, fedakar, özverili.
Uzun boylu güzel.
Başeğme, söz dinleme.
Serilmiş olan, yatan, raf, yorgun gibi manaları vardır.
Önde gelen gül.
Güzellerin önde geleni.
Hatıra, anı.
Hoş görülü, sabırlı.
Ilıkla soğuk arası
Hoşgörülü, sabırlı güzel.
Hz. Peygamber’ in bulunmadığı küçük askeri birliklere verilen addır.
Kış soğuğu
Melek kadar güzel ve iyi olanların önde geleni.
Güzel / Kibar
Nazlı.
Uysal, yumuşak başlı
Baş okşayan, sevecen.
Baş aşağı, tersine dönmüş.
Başı ışıklı, aydınlık kişi.
Gelişmek, büyümek
Yağmur
Başlık, başa giyilen şey.
Rahatlık, kolaylık
Ser +Tab Pırıltılı baş, ışıltıların başı
İnatçı
İnatçı
Masal, söz
Egemenlik, üstünlük.
Kış yaz yaprağını dökmeyen, ince uzun bir ağaç / Selbi, Selvi; uzun boylu ve güzel kadın
Uzun boylu arkadaş.
Uzun boylu, zarif, gül güzelliğinde kız.
Becerikli, zarif kız.
Uzun boylu, nazlı sevgili.
Zarif kadınlar.
Işık saçan.
Zarif ve su kadar da temiz ve berrak.
Zarifliğiyle tanınan, zerafet sahibi.
Zarif, uzun boylu ve bir tan vakti kadar güzel.
Uzun boylu, zarif sevgili.
Doğurgan.
Yeryüzü.
Kulağın duyabildiği titreşim, seda, ün.
Sapsız, direkt gövdesinden bir yere bağlı olan
Çerkez dilinde bir anlamı ’’gözümün nuru’’ dur. Bir diğer anlamı da ’’yaban dağ gülü’’ dür
Severek al anlamında
Sev ve unutma.
Ay gibi sevilen.
Sevilen can, güzel can
Vurgunluk, tutkunluk, aşk, heves, arzu, kuvvetli istek
Tutkulu dost.
Aşık olunacak kadar güzel ve zarif kişi.
Sevdalı.
Sevdalı, âşık.
Nazına aşık olunan.
Işık saçan.
Siyah, esmer, esmer güzeli
Sev, o senin sevgine değer
Sevginin en son demi
Siyah, kara, büyüklük sahibi, ışık
Dili güzel olan.
Sevesin diye
Can, seni seven can
Acıyarak ve koruyarak sevme, şefkatli, müşfik.
Bir başkasına sevgi duyan
Çok seven
Sevdaya tutulmuş olan can
Çok sevimli.
Konuşma güzelliği.
Sevdaya tutulmuş olan gül
Sevdaya tutulmuş olan Güneş
Sonbahar güzelliği.
Nazlı güzel.
Aydınlatıcı güzel.
Tanvakti güzelliği.
Her şeyin olumlu yanını gören.
Yürekten seven kimse.
Beğeniyle, sevgiyle gelen.
Sevgi dolu, sevecen, sevmeye yatkın
İnsanı bir şeye ya da bir kişiye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu
Candan dost.
Sevilen hükümdar.
Sevgi ve bağlılık duyulan. 2. Sevilen, aşık olunan kimse, dost, yar.
Benim olan sevgi, aşkım
Seven, sevgiye düşkün
Nazlı sevgili.
Işık saçan sevgili.
Coşkulu sevgi.
Sevgisini gizlemeyen.
Duyduğu sevgiyle ünlenmiş olan.
Duygusal, romantik
Sevilen, sevgili.
Gül gibi sevilen
Sevilen günsün
Aşırı sevgi ve bağlılık duygusu
İçten seven.
Sevilen güzel.
Her zaman sevilen biri ol
Ay gibi her zaman sevil
Çok sevilen kişi.
Gözde olan.
Nazıyla kendini sevdiren.
İnsanları aydınlatmasıyla kendini sevdiren
“Sevil, beğenil” anlamında kullanılan bir ad.
Temizliği ve saflığıyla kendini sevdiren.
Gördüğü ilgiye, sevgiye aynı şekilde karşılık veren.
İçtenliği ve sevecenliğiyle tanınan, sevilen.
Şen şakrak olmasıyla kendini sevdiren.
Tan vaktinin romantizmiyle kendini sevdiren.
Güzelliğiyle kendini sevdiren.
Sevmek eylemi
Güzel sevgisi.
Sevinmekle ilgili.
“Güzeli sevin” anlamında kullanılan bir ad.
Sevilen nazlı.
İstenilen şeyin olmasıyla duyulan coşku
Dal gibi olduğun için sevinesin
Sevinmek ve gülmekten buyruk hem sevin hem gül
Sevgi ışığı saçan.
Birlik, beraberlik. 2. Düzlük, doğruluk.
Sev ve kal, sev ve sevdiğin yerde kal
Sev ve naz et.
Hayranlık duyuran.
Güzel görünüşlü
Sev ve say
Keşke sevmiş olsan
Sev ve sevil, hem sev hem de sevil
Şöhretiyle sevilen.
Güzelliğiyle sevilen
Tapılacak kadar çok sevilen
1. Kılıçla ilgili, askerliğe ait. 2. Kılıç biçiminde. 3. Asker züm
Irmaklar
Kum gibi çok
Sel, akma, akış
Sel, su baskını, sel suyu.
Sel, sel suyu, taşkın.
Ağaç adı
Güzel tesadüf, karşılaşma
Gezinme. 2. Bakıp seyretme.
Akıcı, akışkan
Akan şey, sıvı. 2. Akıntı.
Gezegen.
Dul kadın
Saygıdeğer kadın.
Uygun, yaraşır, değer.
Sezgili kimse.
Sezgili / Sez ve An kelimelerinin birleşimi ile oluşur
Sez ve Ay / Güzeli sez tanı manasında
Sezebilen, sezen, duyumsayan
Sezgili kimse. – bk. Sezal
Hisseden, sezgili
Açık bir kanıt olmaksızın, olmuş ya da olacak bir şeyi duyumsar
Sezen, sezgisi olan, sezme yeteneği olan
Sezme yeteneği
Sezme yeteneği olan Ay
Sezilen, hissedilen kişi
Sezinleme işi, sezme, duygulu, anlayışlı
Sezme yolu, sezme biçimi, sezme
Sezen kimse
Sıcakkanlı, cana yakın
1. Çok doğru, yalan söylemeyen. 2. Hz. Ayşe’nin lakabı. 3. Hz. Merye
Çok içten ve doğru kimse
İçi, yüreği temiz, doğru kimse.
Bir süre ayrı kaldığı bir yere veya yakınlarına kavuşmak
Ay özlemi
Kulak. 2. Kulak deliği.
Küpe.
Altın yaldızlı, ya da yaldızsızince gümüş tel
Sarı ve güzel saçlı güzel.
Sır saklamasını bilen kimse.
Sıdkıye
Sevimli, hoş kız.
Yarın.
Henüz yere düşmemiş yağmur damlası
Ağaç dalının gölgesi.
Cennet bahçesindeki bir çiçek ismi.
1. Cennetteki son ağaç. 2. İnsanoğlunun bilim ve sanatta ulaşabileceği son nokta. 3. Arabistan kirazı 4. Ağaca teşbih edilen, yedinci kat gökte bir makam ismi.
1. Temiz, pak.2. İffetli, erdemli.
Gümüş gibi parlak ve beyaz
Yüz, çehre
Gümüş ay / Yüzü güneş gibi aydınlık, parlak
Yüzü güneş gibi aydınlık olan.
Göğsü gümüş gibi olan.
Gümüş gibi parlak beyaz.
Gümüş gibi parınldayan.
Anlamı olan harf, bitki gibi işaretler
Gümüş gibi parlak olan.
Gümüş gibi parlayan ışıltı
İzmir'in eski adı, Amazon savaşçılarının kraliçesinin adı
Gökteki parlak yıldız / Karlarla kaplı / Hindistan’ ın kuzeyindeki bir şehir ismi
Yıldız yansıması
Teni gümüş gibi parlak, güzel.
Altın ve gümüş gibi parlak ve değerli olan.
1. Arap Yarımadasının Mısır ile birleştiği yerde bir üçgen oluşturan yarımada. 2. Bu yarımadada bulunan ve Hz. Musa´ya vahiy geldiğine geldiğine inanılan dağ.
Kırmızı renkte çiçekleri olan, çok yıllık ıtırlı bir bitki.
Yürek, kalp, gönül
Yüreğim, çok sevdiğim
Gözümde anlamına gelir
Taze, körpe, genç.
Üst tarafı kız, alt tarafı balık olduğuna inanılan deniz kızı.
Yıldız
İnsanın gücüne gidecek söz, davranış. 2. Haksızlık, eziyet 3. Bir kimseye üzüldüğünü, kırıldığını öfkelenmeden
Hanım, kadın.
Başka, ayrı, özge…
Kendini Tanrı’ya adamış olan.
Çiçekli çayır.
Güzelliğini, tazeliğini uzun süre koruyan
Ay gibi kusursuz, eksiksiz olan güzel.
Aydınlık, nurlu.
Bir veya iki çalgı için yazılmış 3-4 bölümlü müzik eseri
Yılın son ayı
Güz. 2. Sonbahar mevsimi.
Son çocuk olması temenni edilen. 2. En iyi arkadaş.
Nazlı olmaması temenni edilen
Son doğan çocuk.
Son açan gül
Günlerin sonuncusu
Kasım ayının halk arasındaki adı
Son ışık
Sonuncu çocuk olması temenni edilen.
Artık çocuk istenilmediği durumlarda konulan bir ad.
Artık çocuk istenilmediği durumlarda konulan bir ad.
Artık çocuk istenilmediği durumlarda konulan bir ad.
Sonuncu çocuk olması temenni edilen.
En son gözde.
Sonbahar
KızıL.
Mavi ya da sarı rengi olan çiçek.
Sürekli olarak ışık saçan Ay
Huzur veren kelimeler
Güzel ve etkileyici konuşma yeteneğine sahip olan
Canlıların yaşaması için en gerekli olan kokusu, rengi olmayan sıvı
Yararlı, faydalı.
Mutlu, mutlulukla ilgili
Su gibi berrak, ay gibi parlak.
Sabah vaktiyle, şafak ile ilgili. – bk. Suphiye
Berrak, tertemiz
Sürmüş, sürülmüş, ezilmiş
Sürmeli, nazlı olan
Sude isminin aitlik eki almış halidir.
Başıboş, sorumsuz anlamındadır. Peygamber efendimizin Cennetteki en çok sevdiği ağaç olarak bilinmektedir. Fakat Suden kesinlikle Hz. Peygamberimiz’in Cennetteki en sevdiği ağaç değil! Kuran’da her geçen kelimenin isim olarak konulmaması gerektiğinin en iyi örneklerden biri Suden kelimesidir. Evet, Suden Kuran’da geçiyor, ama ‘başıboş, sorumsuz’ gibi kötü bir anlam taşıyor. Bu yüzden Suden önerilmeyen bir isimdir.
Nazlı ve sürmeli.
Sürmüş sürülmüş nurlu
Yararlı, faydalı, kazançlı.
Temiz olan, Allah’ ın rızasına eren mutlu, kutlu insanlardır.
Daha, pek, en küçük.
“Sühan” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Süheyla yıldızı.
Kötüye yorma.
Sessiz, sakin ve ağır başlı onurlu kadın manasındadır. Hz. Hüseyin’in kızının ismidir.
Sessiz, sakin, ağırbaşlı Hz.Hüseyin in Kızı.
Birinin soyundan gelme, onun çocuğu olma
Barışa özgü, barışla ilgili, barış.
Çoğunlukla Osmanlı padişahlarına ve onların karılarına, kızlarına verilen unvan
İslam’ın ilk şehidi. Ammar b. Yasir’in annesi ve ilk müslüman olan hanım sahabelerdendir.
Bir şeyin yüksek yeri, tepesi
Bir şeyi vermek, yollamak, göndermek, takdim etmek.
Boylu, poslu, yakışıklı, yaban ördeği
Benim sülünüm, benim yaban ördeğim, benim sunam
Takdim eden, saygılı.
Tanrıya dilek ve adaklarını sunma işi
Bir büyüğe sunulan armağan. 2. Bir tanrıya veya tapınağa yapılan bağış.
Sunulan her şey
Sabah vakti, şafak ile ilgili.
İsrafil adlı meleğin kıyamette ve yeniden dirilmede üfleyeceği borunun ismidir. / Bir tür ipekli kumaş / Bahadırlık, kahramanlık
Peri güzeli
İlahı ışık / Sansikritçe Surya güneş demektir.
Yakan, yakıcı
İğne. 2. İğne gözü deliği.
Yakıcı.
Doğu müziği makamlarından.
Türk klasik müziğinin III. Selim tarafından düzenlenmiş bir makamı.
Yakan, yakıcı. 2. Dokunaklı. 3. Doğu müziğinde basit bir makam.
Yanma, yakma. 2. Etki yapma, dokunma. 3. Yürek yanması, derin ve büyük acı.
Edalı, kutlu, uğurlu
Güzel konuşan
Güzel söz söyleyen
Yumuşak ve iyi huylu, mütevazı kadın
Durgunluk, dinginlik, hareketsizlik. 2. Huzur, rahat. 3. Dinme, yarışma.
Susma, konuşmama, söz söylememe, sessizlik,
Uzun kuyruklu, güzel bi kuş türü
Uzun boylu, endamlı güzel.
Uzun boylu, endamlı kadın.
Zambakgillerden süs bitkisi
Sümbüle benzeyen, sümbül gibi güzel.
Sümerlerin ayı
Çağla meyvesi / Kıvrılmış yaprak
Meyve çağlası, kıvrılmış yaprak
Meyve çağlası. 2. Yaprak kıvrımı.
İlk Müslüman olan sahabelerden bir kadınının ismidir. İslam’ın ilk şehididir.
Esmerlik, kara yağızlık
Başak
Ham ipek, ipekli
Altın veya gümüş tellerle işlenmiş parıltılı nakışlı bir tür ipek kumaş adıdır.
Ülker yıldızı.
Gözleri doğuştan sürmeli kız.
Başak.
Nisan-Haziran dönemlerinde açan güzel kokulu bir çiçek
Süsü olan, süslenmiş, bezenmiş.
Kalbin ortasında var kabul edilen siyah nokta. Aşkın doğduğu yerdir.
Kalbin ortasında var olduğuna inanılan siyah benek. Süveyda
Bakıl, sevil, beğenilen.2. Süzgün bakışlı.
“Nazlan, süzül, nazlı nazlı salın” anlamında kullanılan bir ad.