Abla, ana.
Annesine benzeyen, annesinin yapısında olan.
Şen, bayındır, mamur.
Eski Türklerde ölmüş ataların tapınılan heykelleri.
Eski Türklerin büyük kadınlara verdiği ünvan.
Gönlünü kaptırmış, vurulmuş, kendinden geçmiş, aşık olmuş.
Ay’ın suya akseden yansıması.
1. Kuzeybatı Kafkasya’da yaşayan bir halk. 2. Bu halka mensup olan kimse
Ahmed b. Hanbel’in hanımının ismi. Hz. Abbas’a mensup olan.
1. Sulu, taze. 2. Parlak. 3. Sağlam vücutlu. 4. Nükteli. 5. Zarif, güzel, hoş. 6. Su veren hizmetçi.
Güzel vücutlu, güzellik.
Su gibi berrak ve duru olan gül.
Yüz suyu, namus.
Şelale
Çok güzel dost.
1. Becerikli. 2. Atılgan, ele avuca sığmaz. 3. Halk. 4. Yeni, taze
Güzel yüzlü, sevimli.
Hoş,güzel, alımlı kadın
Sevimli, güzel yüzlü kadın
1. Açık ve doğru Arapça konuşamayan kimse 2. İran haklarından birine mensup.
Hz. İsmail (a.s.)´in annesi
Çok güzel ve cana yakın
Dünyayı aydınlatan güneş
Dünyayı aydınlatan ışık.
Ana, analık
Açelya
Ay gibi ışık saçan
Açılan gül çiçeği
Sumatra adasının en kuzey kısmı. Önceleri burada Açe İslam devleti h
Fundagillerden kokusuz ama güzel renkli çiçek
Fundagillerden kokusuz ama güzel renkli çiçek
Büyü, serpil, geliş” anlamında bir söz. Açılmak eyleminden emir;
Ay'ın şekilleri, yansıması
Cömert, paylaşmasını bilen
Açılmış gül gibi güzel olan.
Deniz veya göl suları ile çevrilmiş küçük kara parçası, cezire
Sevimli, cana yakın
Adada yetişen gül
“Adın yayılsın, ün kazan” anlamında bir ad.
Hak ve hukuku uygunluk, hakkı gözetmek
Adı ünlenen kimse
Doğurgan, üretken.
soyluluk, asillik, aristokrasi; soylular, asilzadeler.
Cennet Bahçesi
1. İyilik, yardımseverlik. 2. Ünlü hanım mutasav-vıfe.İyilikseverl
Adı ile sevilen, adı sevgili, dost olan.
Adını gülden alan
Adı beğenilen, hayranlık uyandıran, sevilen.
ad sözcüğünün tekil ikinci kişi iyelik eki almış hali
Adını ışıktan alan, adı ışık saçan.
Adını şahtan alan.
Adı güzel olan, adı ışık saçan.
Adaletli olan, doğruluktan ayrılmayan
Cennet.
Cennetlik.
İyilik yapmak, yardımseverlik.
1. Afiflik, temizlik, temiz olan. 2. Fenalıktan, günah işlemekten kaçınma. 3. Namuslu olmak.
Afet, tufan. 2. Çok güzel kadın.
Ortalığı birbirine katacak kadar güzel kadın
1. İffetli, namuslu, ırz ve namus sahibi kadın. 2. Doğru, haramdan sakınan, yolsuzluğa sapmaz kişi.
Temiz, namuslu, iffetli.
l. Güneş, gün ışığı. 2. Çok güzel, dilber, parlak yüz.
Güneş, çok güzel, parlak yüzlü kadın
Sağlık, sağlamlık.
Ayın 13. gecesi, beyaz toprak.
Kadın. hanım, bayan.
Atak, uyumlu
Silah, zırh.
1. Su kabı. 2. Güneş biçiminde yapılan mücevher
Kucak.
Melike. 2. Kadın hükümdar.
Zengin hanım, malı mülkü bol olan hanım.
Zengin, hatun, varlıklı kadın.
Ka.- Akanyıldız, ağma
Göğe doğru yükselen kadın.
Akça yüzlü.
Beyaz tenli kadın.
Temiz, saf
Akça, pakça gelin.
Beyaz gül. 2. Gül gibi saflık taşıyan güzel.
Aydınlık gün.
günü aydınlık olan, ak günlü
Göğe doğru yükselme, yükseliş.
Ölen bir kimsenin ardından okunan ezgi, söylenen söz
Uyum
Kalb, ruh, sır, hafi, ahfa şeklinde sıralanan “letafeti hamse” sonuncusuna verilen ad.
Çok tatı. Pek şirin.
Kırmızı, kızıl.
Daha layık, münasip, uygun.
Arabistan’ın KuveytKatar kısmına verilen isim Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
Çok güzel, en güzel
Yıldız.
Ceylan, karaca, güzel-ince-zarif kadın
Çok güzel dost
Nazlı güzel
Çok güzel gözlü
Göz kamaştıran güzellik.
Gözleriyle güzelliğini bütünleştiren.
Çok güzel
Becerikli güzel
güzel ve nazlı olan
Resim gibi güzel.
Güzel,ince ve zarif kadın
Göz kamaştıran güzelliğe sahip olan
Coşkulu, güzellik
Çoşkulu güzellik
Güzelliği gözler önünde olan, göz kamaştıran güzellik.
Güzel sesli
Çok güzel bir soydan gelen.
Su kadar temiz ve güzel olan.
Güzelliği gözler önünde olan.
Güzelliğiyle şan şöhret sahibi olmuş.
Güzel ve neşeli.
Tan vaktinin güzelliğine sahip olan.
Çok güzel bir tene sahip olan.
Güzel sevgili, yar.
Zenginlik ve bolluk gören.
Filiz, sürgün, çok genç
Badem, küçük dal, sürgün, filiz.
Hızlı, çabuk, telaşlı
Hem ak hemde al olan tan
Ak renkte altın, beyaz altın
Ak renkte altın, beyaz altın
Yıldız kümesi.
Sevgiliye akıp giden can.
Hızlıca giden gün.
Iyi dilekli ant, ak ant, ak yemin
geceleri gökte görülen, hızla akıp giden ışıklı gökcismi
Belirli bir yatak üzerinde, yer üstünde ve yeraltında akan su. 2. Tek sıra inciden veya elmastan gerdanlık.
Akıp gitmekte olan Tuna, akar durumdaki Türk; akıncı Türk
su gibi akıp gider durumdaki Türk akıncı Türk
Akasya ağacı ve çiçeği.
Beyaz, mavi, morumsu, pembe çiçek veren yabani, tırmanıcı bir bitki.
Güzel kokulu bir süs bitkisi
Ayın en parlak hali
Temiz, dürüst, içten.
Baharın güzelliğini temizliğiyle birleştiren.
ak renkli başak
Alim, bilgili, dürüst kimse.
Temiz ve dürüst kişi, candan insan
Temiz, saf, iyi niyetli kişi. 2. Beyaza yakın renkte olan.
Beyazımsı gül gibi olan kadın.
Bir kiraz çeşidi.
Temiz, dürüst kimse
Berrak su gibi olan.
Berrak, temiz, duru akan çay
Berrak, temiz, duru akan çay
Beyazımsı, solgun.
Ak renkli çiçek, beyaz renkli çiçek.
Himaye altında olan cariye, kadın, köle.
Kutsallığa yakın olan
Saf dilli.
Temizliği ve saflığı her zaman için kendinde bulunduran.
Nazlı temiz güzel.
Eli uğurlu anlamında
Temizliği ve gözlerinin güzelliğiyle herkesi büyüleyen.
Beyaz ışık saçan.
Beyaz gül
Temizliğiyle, saflığıyla tebessümü yüzünden hiç eksik etmeyen.
Işıklı gün
ak aydınlık Güneş; akça pakça ve güneş gibi aydınlatıcı
aydınlık, gönençli, dirlik düzenlik içinde bir göresin anlamına bir dilek
Temiz, dürüst, saygıdeğer.
Beyaz, parlak ışık.
Son bitim.
Bir şeye inanarak bağlanış. 2. İnanç, din inancı.
Bir şey üzerinde azimle duran, sabırlı
Yüzük taşı. 2. Çok değerli olan.
Akıllı, akıl sahibi, kavrayışlı.
İpek gibi yumuşak insan.
1. Yankı. 2. Işığın veya bir şeklin bir satha çarpıp orada görünm
Temiz, dürüst ve saygıdeğer kadın.
Beyaz kadın.
Beyazlaşmış ateş
Dürüstlüğüyle kutsanmış olan.
Aylar, yıldızlar.
Ay gibi beyaz (yüz)
ak, aydınlık meriç
ak dilek, ak göneniş
bütün istek ve özlemleri yerine gelmiş olan; ak gönençli
Nazlı kız.
Beyaz resim.
Beyaz, temiz ışık.
Dürüstlüğünle tanın.
ak, aydınlık kent kalıntısı
Tertemiz, çok dürüst.
Berrak ve temiz su.
En güzel, en uygun olan
1. En uzak. 2. Nihayet. 3. Irak
Beyaz renkte taşkın su.
Sen aksın, kirlenmemişsin, temizsin.
Sesi aydınlık saçan.
Aydınlığı sev, ışık saç
Ak rengi seven kimse.
Ak tenli ol ve sevil; akça pakça sevilen kimse.
Temiz, doğru, dürüstsün., Akip Gitmek
Anadolu'da değişik boylarda bir çok akarsuyun adı
Güzelliğiyle ilgi çeken
Beyaz tenli.
Temizliğiyle bilinen.
şen şakrak,
Beyaz tenli kadın
Beyaz tenli kadın.
Dürüstlüğü ve temizliği nedeniyle şereflendirilmesi gereken. 2. Gelin tacı.
Aydınlık, mehtaplı gece.
Beyaz tenli olan.
Beyaz dolunay. 2. Beyaz ay.
Aydınlık ülke, mutlu ülke.
Nazik, zarif, çekicilik, cazibe.
Beyaz tenli sevgili
Temiz, güzel sene.
Çoban yıldızı, uğurlu, kutlu yıldız.
Karışık renkli, alaca
Henüz olgunlaşmamış kadın.
Çok renkli genç.
Karışık renkli ışık.
Açık kestane renginde gözü olan.
Yazın güneş buluta girdiği zamanki gölgeli hava.
Çok renkli gül
Her şeye gülen.
Yazın, güneş bulut arkasında kaldığında oluşan gölgeli durum.
Sonbaharın rengini taşıyan.
Karışık renkleri olan kuş
1. İşaret, iz, nişan. 2. Remiz, sembol. 3. Belirti, emare. 4. Çok iri, şaşılacak büyüklükte(meç.).
Ayın ışık saçtığı zaman.
Her şeyde nazlanan.
Altın geyik. Ünlü Moğol destanının kutsal sayılan kadın kahraman
Altın geyik. Ünlü Moğol destanının kutsal sayılan kadın kahraman
Yarı ışıklı
Alaca pınar, ala pınar.
Mitolojide bir yer adı. Prenses manasındadır.
Güzelliğini ateşin kırmızılığından alan
Çok renkli bir sese sahip olan.
· Çok renkli bir soydan gelen.
İyi ve temiz su.
İyi, kaliteli isim.
Keyfi yerinde olan.
Teni karışık renkli olan.
Renkli sevgili.
Alev
Çekicilik, güzellik.
Can alıcı güzel. Can alan, cesur, yürekli.
Yanaklarının pembeliğiyle sevimli olan.
Kırmızı çiçek
Kızıl renkli küçük bir kuş
Her iki yanağıda kırmızı olan.
Kızıl renkli deniz.
Nazlı, kaprisli
Yanakları kırmızı, gözleri ela olan.
Yanan maddelerin veya gazların türlü biçimlerdeki ışıklı uzantısı
Esneklik ve güzelliklere sahip
1. Kazanç, alacak. 2. Rüşvet. 3. Vergi. 4. Bir şeye dikkati yönelterek o şeyin bilincine varma, idrak.
Sevdalı vurgun.
Birine gönül vermiş, vurgun, tutkun
1. Aklı alınmış. 2. Al renginde, koyu ve parlak pembe. 3. Tümsek, te
1. Serap. 2. Allık.
Kırmızı gül
Kırmızı gün
becerikli, allı kadın.
Cazibe, gözü, gönlü çeken güzellik. 2. Kurum, çalım, gurur.
Çok okumuş, bilgin, aydın kadın.
Yükselen ışık, ışığın kaynağıdır.
Al renkli ipek.
Asil soydan olan
Kızların güzeli, sultani, güçlüsü.
Yüce olan
Tropik bölgelerde esen rüzgâr
Gökkuşağı
Birini Övme
Kırmızı yanaklı, sağlıklı kız
Kırmızı ateş.
Al renkli, al renge boyanmış.
Al rengine bürünmüş bahar çiçekleri.
Al renkli yürekten dost
Al renkli çiçek.
Al renkli gül. 2. Kırmızı gül.
Gülüşünde sıcaklık hissedilen
Al rengine bürünmüş gün.
Al rengine bürünmüş sonbahar.
Al renkli, al renge boyanmış.
Sağlıklı, al yanaklı kız.
Kırmızılara bürünmüş nazlı güzel.
Al renkli ışık saçan.
Al rengine bürünmüş su.
Kırmızılara bürünmesiyle tanınan.
Sıcak kanlı.
şafak vaktinin kızıllığı gibi güzel olan.
Al renkli bir tene sahip olan.
Hanımefendi, prenses.
Gül gibi güzel.
Almak.
Al elma.
Al elma.
Ay tutulması esnasında ayın çevresinde görünen kızıllık.
Kahraman kraliçe
Yiğit, cesur, yürekli, güzel kadın.
Ün al, adın duyulsun.
Mutluluk duyan.
Mutluluk duy.
Al renkli su.
Suya yansıyan ay ışığı.
Güzelliğini sunan.
şanlı şöhretli, namlı.
Al renkli taç.
Al renkli tene sahip olan.
Yüksek değerli bir maden
Değerli bir metal (Paslanmayan, en iyi iletken)
Üstün nitelikli, değerli kimse.
Değerli kişi.
Altın gibi değerli kadın.
Üstün nitelikli, değerli kadın.
Gelecek vaat eden genç
Üstün nitelikli, değerli kadın.
Üstün nitelikli, değerli kadın.
Işığın en güçlü anı.
Işığın en güçlü anı.
Işığın en güçlü anı.
Değerli yol.
Sarı saçlı kadın.
Altından taç.
Değerli bir metal (Paslanmayan, en iyi iletken)
Kırmızı akan Tuna Irmağı.
Alıç, yeşil erik.
En yüksek melekler topluluğunun adıdır.
Gamlı, kederli.
Yüksek yer, yükseklik, gök
Hazır, hazır olmak
1. Güzel koku. 2. Güzellerin saçı.
Çalışkan, gayretli.
Bir işi yapmakla yükümlü olan.
Gönlü emin, kalbinde korku olmayan.
Emir veren prenses, yönetici kadın
miran
Buyuran, emreden. ·2. Bir işte emir verme yetkisinde olan.
Yaşam süren, yaşayan.
Anne ve kız kardeş.
Dişi kurt.
Anne olmuş kadın.
Anne olmuş kadın.
Anne ve kız.
Anımsar, hatırlar.
Anımsayan, hatırlayan güzel kadın.
Güzel kokulu, kül rengi madde.
Anılar, hatıralar
Bülbül.
Yaşanmış olaylardan belleğin sakladığı.
1. Anılmak eylemi. 2. Meşhur, ünlü. 3. Hatırlanan.
1. Sert, şiddetli. 2. Haşin. 3. Geçmişte, pek yakında, burnun ucu denecek kadar yakından gecen. 4. Biraz önce, belirtilen, bahsedilen.
Cana yakın.
Kaf Dağı'nda bulunduğu söylenen masal kuşu
Bembeyaz, çok ak, çok temiz.
Birbirine yakın adalar topluluğu.
Sakin, huzurlu.
1. Gönül rahatı. 2. Sevgili, sevilen güzel.
Süslü, hazırlanmış
Temiz, namuslu.
Candan, namuslu dost.
Çevresine saygılı olan.
Güzel kokusu ile bilinen bir ağaç türü.
Herhangi bir zamandan, bir önceki zaman, önceki gün.
1. Çölde bulunan en parlak ve gösterişli kum. 2. Çöl kumu. 3. Parlak kum tanesi.
Akıllı, bilgili.
Gençliğini ve güzelliğini koruyan.
Becerikli ve güzel kadın
Barış elçisi.
Temiz, dürüst çalışan, hilesiz.
Katışıksız, temiz, kirden uzak
1. Melek. 2. Dürüst, temiz, namuslu.
Bilgi sahibi zarif kadın
Yaşam ateşi.
1. Yükselen.2. Çeşitli yönlere doğru çıkık bir durumda olan.
Birini sevindirmek, mutlu etmek için verilen hediye
1. Özlem, hasret. 2. Pişmanlık, teessüf.
İdeal, ülkü.
1. Özgürlük ve barış yanlısı. 2. Asker, savaşçı. 3. Yüksek yer.
Emine, korkusuz, yürekli
Emine. 2. Korkusuz, yürekli.
Ses uyumu.
Namuslu kadın
1 Falcı, kahin. Müneccim. 2. Hekim. 3. Göçebe Arap aşiretlerinin örfe vakıf umumi bilgileri.
Namusuyla övünen.
Çok saygın kadın.
Çok coşkulu kadın.
Kurtuluş, özgürlük
Gözler önünde olan.
Yüzü ay gibi parlak, nurlu, uğurlu olan.
Çok namuslu bir soydan gelen.
Su kadar berrak
Yüreğindeki temizliği yansıtan.
Arkadaş, meslektaş, dost.
İnce ruhlu, duyarlı, sanatkar.
Eski Yunan Tanrıçalarından biri, bereketin, ormanların ve dağların tanrıçası.
Güzide, benzersiz.
Sevimli kız, güzel kız.
1. Gelin, küçük gelin. 2. Bebek gibi güzel kız. 3. İşlemecilikte kullanılan yeşil parlak sedef. 4. Ateş böceği. 5. Küçük bir mancınık çeşidi.
En güzel kadın
Akşam yıldızı, güzellik, tazelik.
Operada sanatçının orkestra eşliğinde söylediği uzun şarkı
Toprakla ilgili, topraktan yetişen.
İstek, özlem
Candan isteyen
Candan sevilen.
Güzel gözlü kız.
Çevresine ışık saçan.
İstenilen, beğenilen gül.
Sürekli tebessüm etmesi temenni edilen.
Yetenekleriyle her işin üstesinden gelmeye çabalayan. .
İsteklerin efendisi.
İste, heves et.
İsteğim dileğim, hevesim.
1. İstek, bahşiş. 2. Emel, heves, meyi. 3. Özlemek, müştak olmak. “Arzum” olarak da kullanılır. Meşhur halk hikayelerinde Kamber’in sevgilisi.
Naz yapan, nazenin.
Yüreğindeki güzelliği dışarı saçan.
Kendini kanıtlamaya çabalayan, uğraşan.
Coşkulu istek.
Meraklı bir soydan gelen.
Özünü içtenlikle dışarı vuran.
İstekli sevgili.
Gerçek hanımefendi.
Gerçek hanım, gerçek güzel.
Soyluluk. 2. Bir görevi yüklenmiş olan, o görevin sahibi olan kimse.
Bal, cennetteki dört sudan biri
Dişi kurt, güzel kız
Yüzü soluk olan.
En küçük, daha küçük.
Şiddetle esen rüzgar. Kur’an’da Yunus 22, İbrahim 18 ve En’am suresi 81. ayetlerde geçer.
Çok saygın bir aileden gelen.
Geçmişi su gibi berrak ve temiz olan.
Geçmişini gözler önüne seren.
Kudreti geçmişinden gelen.
Durmaksızın tebessüm eden.
Tan vakti kadar etkileyici ve romantik olan.
Gerçek sevgili.
Gönül dostu.
Temiz, namuslu, sağlam karakterli
Başkaldırıcı, dikbaşlı.
Ay gibi asil olan.
asi
İffetli, günahtan, haramdan çekinen.
1. Günahtan, haramdan çekinen. 2. Namuslu, iffetli.
Günah ve haramdan sakınan gül yüzlü.
İsyankâr, üzüntülü
Kök, köken
Aslı ve can isimlerinin birleşimi ile oluşur. Esas can manasındadır.
Kendine benzeyen, sevimli
Birbirine benzeyen.
Kökü gül çiçeğinden gelen, özünde gül olan.
Çok neşeli olan.
Sonbaharın hüznünü yaşayan.
Yeteneği doğuştan olan.
Kökeni han soyundan gelen
Geçmişini kendi iradesinde barındıran.
Han olacaklar arasında ilk sırada olan, birincil olan.
Özü geçmişe ait
Nazlı olması geçmişinden gelen
Nur saçan bir geçmişi olan
İçi içene sığmayan, coşkulu
Geçmişi gözler önüne seren
Çok büyük bir geçmişi olan.
Geçmişi su kadar temiz olan
şanı şöhreti geçmişinden gelen.
Tan vakti kadar etkileyici ve romantic olan
Ağır başlı olan
Gerçek sevgili
Gönüldostu
Eski ermenilerdeki bir kraliçenin adı
Asılla, temelle ilgili olan.
Dalları çardak üzerine yayılan bitkilere genel olarak verilen ad 2. Belirli bir tür üzüm veren bitki.
Yüksek dağlarda yetişen nadir bir çiçek adıdır.
Çağdaş, bu asra ait olan, asra uygun olan.
Bu çağa ayak uyduran, çağdaş bir insan.
Asi, isyankar
Yerinde duramayan, hınzır çocuk
Genç, afacan
Aynı düşüncede olan.
Sessiz, sakin, dinlendirici
Ela gözlü, yaramaz
Işık saçan afacan.
Hırçın gül.
Hırçın çocuk.
Sert geçen sonbahar.
Karakteri hırçın olan.
Gücünü hırçınlığıyla gösteren.
Gökyüzü, sema
Nazlı yaramaz.
Hırçınlığını dışarı vuran.
Hırçınlığı soyundan gelen.
şafak vaktinin romantik hırçınlığı.
Kızgınlığını belli eden.
Hırçın sevgili.
Sert rüzgar.
Bir kıta adı
Bildik, tanıdık.
Belli etmeye çabalayan.
Meydanda olan apaçık.
Açıkça, belli ederek saklamadan.
Bildik, tanıdık.
Sevgi ve tutkuyla bağlılık
Sevdiğim, sevgilim
Aşmış, ileri, üstün
Dolunay.
Ataların anısı olan gül gibi güzel.
Eski Türklerde hekimlere verilen isim.
İlişkili bulma.
iyimserlik. 2. Sevgi, acıma.
iyimserlik. 2. Sevgi, acıma, içtenlik.
Taçlar.
Güzel kız.
Armağan, hediye.
Bahşiş, hediye.
1. Üstü ipekten, altı pamuktan kumaş. 2. Büyük harita. 3. Köse, tüysüz.
Susuz, susamış, teşne.
Yumuşak huylu. Sertlik yanlısı olmayan. Uyumlu. Attab b. Esid. Sahabeden. Mekke valiliği yapmıştır. Rasulullah tarafından atanmıştır.
Şefkat, merhamet.
şefkat, merhamet, lutuf.
Çok güzel, pek güzel.
Canlı varlıkların enerji bedenine verilen isimdir. Ruhsal olan gözle görülemeyen nurdur.
Kutup ışıması. Güneşten gelen yüklü parçacıkların dünyanın manyetik kutuplarında oluşturduğu ışımaya verilen isimdir.
Mavi, gök mavisi, deniz mavisi.
Su rengi, sulak, suya ait.
Temiz, pak.
Yeniçeriler tarafından ve daha sonra Sultan Mecid ve Sultan Aziz zamanlarında giyilen bir çeşit yağmurluk. Yardım etmiş. Yardımla ilgili anlamlarını taşır.
şelale.
Efsun, kutsama.
1. Oğuz Türklerinin boylarından biri.
Teselli bulma, avunma.
İklim, mevsim.
Yaldız, parlak, süs,
Beste, bestekar, ses, nida.
1. Yer yuvarlağının uydusu olan gök cismi, kamer. 2. Yılın on iki bölümünden her biri. 3. Güzel, parlak, nurlu.
Sevgili hanım, sevgili kibar hanım.
.Eş, hanım, zevce.
Altın gibi parlak ay.
Sözü dinlenen saygın, otoriter kadın.
Çağdaş, 2. şimdiki, güncel.
Bir yerin çok gözde olan kişileri, ileri gelenleri.
1. Dolunay. 2. Mehtap.
Ay kadar güzel.
1. Duru ve sakin havada çıkan kuru soğuk. 2. Açık, bulutsuz hava. 3. Aydınlık, ışık. 4. Mehtap.
Ay kadar güzel, bahar kadar romantik.
Ay gibi güzel ve parlak hanımefendi.
Put, sanem. İsim olarak kullanılmaz.
Ay gibi, ayın kendisi
Ay gibi parlak tenli, ay benizli
Ay meyvası.
Büyük ay, dolunay.
Ay gibi güzel kız
Eski Türk hükümdarlarından birinin hanımının ismi.
Ay veren, ay sunan.
Zeki, akıllı
Ayın ilk dördünde aldığı yay biçimi, hilal.
Ay gibidir.
Ay gibi parlak olan güzel.
Ay gibi parlak olan güzel.
İçi aydınlık
Ey cennet!” anlamında kullanılan bir ad.
Ay gibi güzel ve parlak ceylan.
Cihanı aydınlatan ışık.
Yay biçimindeki ay, hilal
Ay gibi parlak çağ.
Ay gibi aydınlık kişi.
1. Ay gibi sürekli ışık ve parıltı yayan.
iri ve sarı renkli çiçekleri olan tohumlarından yağ çıkartılan bitki. 2. Ay gibi saf ve çiçek gibi masum.
“Ayçıl” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Ay gibi, aya benzer
Dere kıyılarında yetişen bir bitki
Candan, sevecen güzel.
Ay ışığını yansıtan.
Ayda, her ay gül anlamına bir dilek.
Geceyle gündüzü birleştiren.
Coşkulu kişi.
Güzelliğini aydan almış, ay gibi parlak ve güzel
Ay’dan daha beyaz, daha parlak, daha ışıldayan.
Nazlı güzel, nazenin.
Ay ışığı gibi.
Ay kadar güzel bir soydan gelen.
Güzelliği ve saflığı yüreğinde taşıyan.
Güzelliğin ve saflığın örneği olan.
Güzelliğiyle ünlenmiş olan.
Güzel ve de şen şakrak olan.
Hem ay hem de deniz
Ay kadar güzel.
1. Aylı gece, mukmin. 2. Aydınlık, ışıklı, parlak, ruşen, ziyadar, münevv3. Açık, belli, ortada, vazıh, aşikar, bahir. 4. Kutlu, uğurlu, mübarek, mesut. 5. Okumuş, kültürlü ileri fikirli, münevvKılıçarslanın hanımının ismidir. Erkek ve kadı
Bir yeri aydınlatan güç, ışık.
Ay gibi açık sözlü.
Parlak, aydınlık dilek, iyi dilek güzel dilek.
Ay gibi dinç olan.
Ay gibi doğan.
Doğmakta olan ay. Ay doğdu Bey. Ertuğrul Gazi’nin oğlu veya torunu (1302).
Ay gibi duru, parlak ve lekesiz olan.
Nazlı güzel.
Güzelliği gözlerinde yansıyan.
Ay çevresinde oluşan ışık çemberi
Ay gibi ışık saçan.
Gönül arkadaşı
Güzel gönüllü
Güzel gönüllü
Ay gibi güzel, güneş gibi parlak olan.
Güzel ve yürekten kişi.
Ay gibi güzel ve parlak renkli.
Tebessümünü yüzünden hiç eksik etmeyen.
Hem ay, hem gün
Nazlı güzel.
Ay gibi güzel ve korkusuz olan.
Işık saçan güzel.
Yürekli insanların soyundan gelen.
Güzelliği ve saflığı karakterinde olan.
Ay kadar güzel olan.
Ay kadar güzel ve saygıdeğer olan.
Ay ışığı.
İlk çocuklara takılan isim.
Ay gibi parlak ve ışıklı kal
Kaşları ay gibi hilal olan.
Sık koruluk.
Ay gibi güzel yüzlü kız
Kut getiren Ay, uğur getiren Ay, kutlu Ay.
Bazı yıldızların ve ayın etrafındaki ışık çemberi
Ay gibi güzel değerlere sahip olan
Ayın etrafındaki ışık çevresi
Cennette bir bahçe, ay parçası.
Ay parıltısı.
Cennette ki en güzel hurinin adı.
Ay tutulması sırasında ayın etrafında görülen kızıl renk.
Melek gibi, melek görünüşlü kadın.
Nazlı güzel.
Pınar, su, kaynak. Antakya Halep arasında, Suriye sınırına çok yakın bir yerde bulunan kaynak su. Tarihte bu kaynak dolayısıyla önemli yerleşim bölgesi olmuştur.
Gözün ışığı.
Hayatın gözü, hayat pınarı.
Resmedilecek kadar güzel olan.
Çok güzel kadın.
1. Yeniçeriler tarafından ve daha sonra Sultan Mecid ve Sultan Aziz zamanlarında giyilen bir çeşit yağmurluk. 2. Yardım etmiş. Yardımla ilgili.
Aslının aynısı olma, özdeşlik.
1. Güneş kaynağı. 2. Mısır’da bir kasaba. 3. Bir cins değerli taş.
Ay ışığı
Ay parçası
Ay parçası, Tek ay
Peri kızı gibi.
Hem ay, hem pınar.
Benzerlerinden farklı olan, kendine özgü, değişik
Ay ışığının kumsaldaki parıltısı.
Ay gibi olan güzelliğiyle nam salmış olan.
Ay gibi, ay yüzlü
Ayın etkisiyle huyu değişen kimse
Rahat yaşam süren, yaşayan.
Ay gibi olan güzelliğiyle nam salmış olan
Ay gibi parıldayan yüz
Ay gibi güzel.
Ay ışığı, Parlaklık, aydınlık.
Parlaklık, ışık saçan kimse
Çok seven.
Ay gibi güzel ve sevgi dolu
Ay gibi güzel ve aydınlık sever.
"Ay gibi her zaman sevilen, beğenilen biri ol." anlamında kullanılan bir ad.
Ay gibi güzel ve sevilen.
Aya benzeyen.
Sen aysın, ay kadar güzelsin
Yüzü ay gibi parlak, nurlu, ışıklı
Çok güzel bir soydan gelen.
Ay gibi parıltılı ve su gibi berrak
Güzelliği suya yansımış olan.
Ay gibi ışıltılı ve güzel
Su gibi berrak ay.
Güzellik timsali.
Ay gibi ışık saçar,
Güzelliğiyle ünlenmiş olan.
Rahat ve huzur içinde yaşayan
Neşe ile yaşayan.
Güler yüzlü olan kimse
Egemen olarak yaşayan.
Ay ışığı – Benim Ayşem
Neşeli, gülen, aydınlık
Işıklı hayat
Ay ışığı
“Ayşıl” isminin bir başka söyleniş biçimi.
“Ayşin” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Ay gibi, aya benzeyen.
Güzelliği ve sevimliliği benliğinde olan.
1. Ay kıvılcımı. 2. Ay ışığı.
Ayın battığı, günün açtığı an.
Güzel bir vücuda sahip kimse
Dolunay, ayın on dördü.
Ay’a benzeyen tuğlu.
1. Çok bol. 2. Yavru. 3. Görkemli, gösterişli. 4. Karaor-manlardan doğan, Karadeniz’e dökülen, Avrupa’nın Volga’dan sonra en uzun ırmağı.
Balkan Yanmadası’nda Meriç ırmağının kolu.
Narin güzel.
Yükselen ay.
Ay gibi güzel yüzlü kız.
1. Altın renginde ay. 2. Ay’ın altın rengini aldığı an.
Başı boş, serbest, özgür
Özgürlük, hürriyet
Hür, Serbest
Ateş.
Büyük, yüce
1. Kuvveüi bir iradeye dayanan karar, yemin anlamına gelmektedir. 2. Herhangi bir kolaylığa başvurmaksızın bütün güçlüklerin irade gücüyle yenilerek yapılması gerekli olan dini vecibeler.
Saygın, sevgili, kutsal
Gönül yüceliği.
Niyetli, kararlı
Üstünde hiç yürünmemiş kum, bakire
1. Çok zarif, en zarif. 2. Çok zeki.
1. Dişi ceylan yavrusu 2. Ceylan kadar zarif. 3. Yüce, onurlu.