Bebeklerde yabancı korkusu, yaygın sorunlar tedavi ile nasıl en aza indirilir? Tüm çocuklar farklı seviyelerde yabancı korkusu duymaktadır ve yabancı bir kişi onları tuttuğunda veya onlarla zaman geçirdiğinde ağlamaları veya telaşlanmaları tamamen normaldir.
Bebeğin yabancı korkusu hakkındaki her şeyi, ne içerdiğini ve ne zaman azaltacağını da dahil olmak üzere her şey bu yazımızda...
Bir bebek, anne ve babalarını yaşamlarının ilk birkaç ayında görme, ses ve koku ile tanımayı öğrenir. Yaklaşık 6 aylık olana kadar, bebekler genellikle diğer yetişkinlerle de ilgilenir ve bazen onlarla eğlenceli oyunlara ya da eğlenmeye ve gülmeye devam edebilir.
6 ay sonra, bazı çocuklar, ebeveynleri dışındaki herhangi bir yetişkinin etrafında mutsuz ve korkmuş hissedecekleri yabancılık korkusu denilen bir süreye maruz kalır. Örneğin, çocuk tanımadığı bir kişi gözle temas ederse veya onları tutarsa gözyaşlarına boğulabilir.
Ebeveynler yabancı korkusunun çocuğun bilişsel gelişiminin normal bir parçası olduğunu bilmelidir. Çocuklar 2 yaşına gelinceye kadar garip korku duyguları yaşayabilirler. Bir başka normal davranış olan ayırma korkusu da bu dönemde gelişir.
Bu evrelerin her ikisi de, yabancı kaygısı ve ayrılık korkusu, bebeğinizin ebeveynlerinin dışındaki yüzleri tanıyabileceği bilişsel gelişim aşamasına ulaşması nedeniyle gerçekleşir.
Doğal olarak, çocuklar tanıdıkları yüzler için güçlü bir tercihi vardır ve eğer göremedikleri veya sizinle olamayacakları bir durumdaysa, gelişimsel olarak etrafta olmadığını (yakın olsanız bile) olmadığını düşünürler.
Çocuklarda yabancı korkusu ve ayrılık kaygısı duygusal sorunların bir göstergesi olmadığını, tipik zihinsel gelişimin göstergesi olduğunu bilmek önemlidir.
Çocuk gelişimi uzmanlarının çoğu, yabancı korkusunun bebeğe bağlı olarak yaklaşık 6 ila 9 ay arasında başladığına inanırken, bebekler yabancılara karşı özellikle aniden ya da tanıdık olmayan biri tarafından endişeli şekilde tepki gösterebilirler.
Bir başka olası provokasyon, sakalı veya gözlükleri gibi, kendilerine farklı görünen insanlardır.
Yabancı korkusu, bir çocuk 2 yaşına kadar veya daha sonraya kadar sürebilir, ancak çocuğun kişiliğine ve mizacına bağlı olarak değişir.
Tavsiye Makale: 2 Yaş Çocuk Gelişimi Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Bir bebeğin veya çocuğun garip korkusu, utangaç bir çocuk tarafından reddedilmiş hissedebilecek olan aile dostları veya akrabaları için üzücü olabilir ve yanlış yaptıkları bir şey yüzünden kendilerini suçlu hissedebilir veya düşünebilirler.
Bebeğiniz daha önce rahat ettikleri bir bakıcıyı reddedebilir veya akrabaları ziyarete geldiğinde bir formda olabilirler. Bu senaryoların tümü, ailesiyle zaman geçirmekten hoşlanmak isteyen ebeveynler için sinir bozucu olabilir.
Belki de yabancı korkusuyla ilgili en iyi şey sonsuza dek sürmemesidir. Bir noktada, çocuklar yabancılardan korkuyorlar. Utangaç bir kişiliğe sahip çocuklar bu şekilde devam edebilir, ancak yabancı bir kişinin gözünde ağlama veya çığlık gibi aşırı olumsuz tepkiler verme olasılığı yoktur.
Bebeklerde yabancı korkusu olaylarının çoğu tedavi gerektirmez, çünkü sonunda büyüdükleri bir aşamadır.
Stresli patlamaları azaltmaya çalışmak için, bebeğinize yabancı olabilecek arkadaşlarınız veya akrabalarınız, bebeğinizi selamlamak için yumuşakça konuşur, gülümseyerek ve oyuncak tutarken yaklaşma gibi farklı yaklaşımlar deneyebilir. Bu her zaman işe yaramaz, çünkü birisi en iyi niyetlere sahip olsa bile, bebeğiniz beklenmedik şekillerde tepki verebilir.
Yeni bir kişiyle ilk kez tanışırken, bir arkadaşınız, akrabanız veya bakıcı gibi, çocuğunuzun daha az üzgün hissetmesine yardımcı olacak bazı ipuçları:
Zor olmasına rağmen, yorucu gözükse de, çocuğunuza sabırlı olmak önemlidir. Hazır olmadan önce onları yeni insanlarla tanışmaya zorlamayın. Ve çocuğunuzu, içgüdüsel olarak onları görünce onları almak isteyebilecek yetişkin arkadaşlarınız veya akrabalarınızla tanıştırırken, çocuğunuza garip endişe patlamalarını tetiklememesi için rahat olması için zaman verin.
Daha önce de belirttiğimiz gibi, çocukların yeni yürümeye başlayan, yeni doğanlar ve tanıdık olmayan insanlar hakkında endişelenmeleri normaldir, ancak bu davranışlar okul öncesi yıllara kadar devam ederse ebeveynler endişelenmeli midir?
Tavsiye Makale: Bebeklerde Geç Yürüme Nedenleri Nelerdir?
Cevap karmaşıktır çünkü çocuğunuzun kişiliğine, cevaplarının yoğunluğuna ve zaman içinde tutarlı olup olmamasına çok bağlıdır.
Örneğin, okul öncesi çocukların yeni bir ortamda okul öncesi ilk birkaç hafta boyunca sizden daha garip kaygı ve ayrılık korkusu yaşaması yaygındır. Fakat bu genellikle çok uzun sürmez, genellikle bir veya iki haftadan fazla sürmez.
Bununla birlikte, çocuklar sosyal gelişimlerine müdahale ettiği noktada yeni insanlarla tanışırken sıkıntı ve endişe göstermeye devam ederse, psikiyatr tavsiyesini de içerebilecek olan seçenekleri çocuk doktorunuzla görüşme zamanı gelebilir.
Yabancı kaygı bebekler ve küçük çocuklar için tamamen normaldir. Sinir bozucu olsa da, sadece çocuğunuzun gelişimindeki pek çok şey gibi geçeceğini unutmayın. Sabırlı olmaya çalışın, olumlu kalın ve çocuğunuzu, büyüyene kadar elinizden gelenin en iyisini yapın.
Yorum yazabilmek için üye girişi yapınız...
E-BÜLTEN - KİŞİSEL VERİLERİN İŞLENMESİNE İLİŞKİN AYDINLATMA METNİ
Kişisel verilerinizin işlenmesine ilişkin olarak, kendisine ait ControlZ Digital şirketini kapsamak üzere Veri Sorumlusu sıfatına sahip olup; kişisel verileriniz Anne ve Adayı tarafından aşağıda açıklanan çerçevede ve her zaman 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“6698 sayılı Kanun”) ile uyumlu olarak işlenir. Kişisel verilerinizin tarafımızca işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere; burada kamuoyu ile paylaşılmış olan Anne ve Adayı Kişisel Verilerin Korunması Politikası’ndan ulaşabilirsiniz.
1. Kişisel Verilerinizin İşlenme Amaçları:
Anne ve Adayı olarak, tarafınıza ait ad, soyad, iletişim bilgileri, sosyal medya hesapları üzerinden elde edilen bilgiler, katıldığınız etkinlikler, ilgi alanlarınız, e-bülten okuma alışkanlıklarınız, eğilimleriniz vb.nden oluşan kişisel verileriniz, analiz edilerek; etkinlik, faaliyet ve hizmetlerimizin geliştirilmesi, sizlerle paylaşılması, kurum/alan/saha araştırmalarının, analiz, raporlama faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi; sözleşme ilişkisi içerisine girmeye ve/veya reklam, satış ve pazarlamaya yönelik operasyonların planlanması ve yürütülmesi; organizasyon, toplantı, davet ve etkinliklerin gerçekleştirilmesi; sizlere özel kampanyalar, duyurular gönderilmesi, destekçi/sponsor bilgi ve görünürlükleri içerebilen şekilde, sosyal medyayı da kapsamak üzere reklam, tanıtım ve promosyon yapılması; ticari elektronik ileti gönderilmesi ve sosyal medya üzerinden size yönelik tanıtım ve duyuru çalışmaları yapılması, beğendiğiniz, tekrar erişmek isteyebileceğiniz, hatırlatılmasından memnuniyet duyacağınız içeriklerin ve olanakların tercihinize bağlı olarak hatırlatılabilmesi; kurum, kurum faaliyetleri ve marka hakkındaki algı düzeyini artırmaya yönelik aksiyonların planlanması ve yürütülmesi gibi amaçlarla, ayrıca, kurumsal yönetim ve iletişim faaliyetlerin kurgulanması, geliştirilmesi ve yürütülmesi; vakfa özgü işlerin, çalışmaların, operasyonların geliştirilmesi, takibi, kontrolüne yönelik faaliyetlerin planlanması ve yürütülmesi; gelen şikayet ve başvuruların değerlendirilebilmesi, verilerin doğru ve güncel olarak tutulmasının sağlanmasına yönelik faaliyetlerin yerine getirilmesi gibi amaçlarla (“Amaçlar”) işleyebilmekteyiz.
2. Kişisel Verilerinizin Toplanma Yöntemi ve Hukuki Sebebi
Kişisel verileriniz, md.5/1 uyarınca açık rızanız alınarak işlenmektedir. Ek olarak şartların oluşması halinde md.5/2/c uyarınca varsa tarafınızla akdedilecek satış, destek sözleşmenin kurulması, ifası ve sona erdirilmesi için, md.5/2/ç uyarınca ticari elektronik iletilere ilişkin saklama yükümlülüğü vb. Anne ve Adayı'nın hukuki yükümlülüklerini yerine getirmesi için ve md.5/2/e uyarınca bir hakkın tesisi, kullanılması veya korunması için ve md.5/2/f uyarınca ilgili kişilerin temel hak ve özgürlüklerine zarar vermemek kaydıyla, kurumun tanıtımı gibi veri sorumlusunun meşru menfaatleri için zorunlu olması halinde işlenebilecektir.
3. Kişisel Verilerinizin Aktarılabileceği Taraflar ve Aktarım Amaçları
Kişisel verileriniz; yukarıda belirtilen Amaçlar doğrultusunda ve 6698 sayılı Kanun’un 8. ve 9. maddelerine uygun olarak; yukarıda açıklanan işleme Amaçlarının yerine getirilebilmesini sağlamak, ticari elektronik ileti iletebilmek, verileri işlemek, saklamak, korumak gibi amaçlarla çalışılan iş ortakları, aracı hizmet sağlayıcılar, hizmet alınan gerçek veya tüzel kişiler, tedarikçiler ve danışmanlar ile gizlilik sözleşmeleri ile güvenliği sağlanmak kaydı ile yasal sınırlara uygun olarak ve ilgili işlemin gereği ve amacı ölçüsünde paylaşabilmekte, aktarabilmektedir.
Kişisel veriler, Türkiye’de yerleşik gerçek veya tüzel kişilere aktarılabileceği gibi, Türkiye’de işlenerek veya Türkiye dışında işlenip muhafaza edilmek üzere (kişisel verilerin korunması hususunda yeterli koruma bulunan ülkelere ve/veya yeterli koruma bulunmayan ülkeler için KVKK’da belirtilen şartlara uyulmak sureti ile) yurt dışına da aktarabilecektir.
Ayrıca kişisel veriler, yasal bir gereklilik gereği bu verileri talep etmeye ve almaya yetkili olan kamu kurum veya kuruluşları ile de paylaşılabilecektir.
4. Kişisel Veri Sahibinin 6698 sayılı Kanun’un 11. maddesinde Sayılan Hakları
Kişisel veri sahipleri olarak;
haklarınız bulunmaktadır. Kişisel veri sahipleri olarak, haklarınıza ilişkin taleplerinizi ıslak imzalı başvuru formunu doldurarak Anne ve Adayı'na daha önce bildirilen ve sistemde kayıtlı bulunan elektronik posta adresinizi kullanmak suretiyle [email protected] adresine iletmeniz durumunda, talebin niteliğine göre talebiniz en kısa sürede ve en geç 30 (otuz) gün içinde sonuçlandıracaktır.
İşlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi halinde Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından belirlenecek tarifeye göre tarafınızdan ücret talep edilebilecektir.